22. Hukuk Dairesi 2015/30914 E. , 2018/11766 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Belediyede 1996 yılında işçi olarak çalışmaya başladığını, 2013 yılında işyeri dışında işlediği bir suç nedeniyle aldığı hapis cezası nedeniyle işine son verildiğini, hakkı olan hiçbir alacağının ödenmediğini, işyeri dışında alınan hapis cezaları nedeniyle iş akdinin feshi halinde kıdem tazminatının işçiye ödeneceğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Davacının mevsimlik işçi olarak çalışıp çalışmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.
4857 sayılı Kanun"un 53/3. maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı Kanun"un yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 53/3. maddede ki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.
4857 sayılı Kanun"un 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır.
Somut olayda; davacı işçi davalı işveren işyerinde 24/07/1998 - 16/03/2004 (5 yıl 7 ay 23 gün), 30/03/2005-19/09/2005 (5 ay 20 gün), 18/04/2006 - 19/09/2006 (5 ay 1 gün), 15/11/2006 - 14/12/2006 (29 gün), 23/05/2007 - 14/10/2007 (4 ay 22 gün), 07/12/2007-15/03/2011 (3 yıl 3 ay 8 gün) tarihleri arasında temizlik işçisi olarak çalışmıştır. Mahkemece, davacının 2010 yılındaki çalışması dışındaki çalışmalarının mevsimlik olduğu gerekçesiyle yıllık izin alacağı sadece 2010 yılı için hesaplanıp hüküm altına alınmışsa da davacının yaptığı iş ve çalışma süreleri dikkate alındığında işin mevsimlik iş olarak nitelendirilmesi isabetli olmamıştır. Davacının çalışmaları aralıklı çalışma olarak kabul edilmeli, fiili çalışma süreleri toplanarak toplam çalışma süresi üzerinden izin alacağı hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.