23. Hukuk Dairesi 2015/801 E. , 2015/1098 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 02.10.2013 gün ve 2013/4652 Esas, 2013/6006 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı ... vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı... Yapı Kooperatifi"nin üyesi olduğunu, D Blok 4 no"lu bağımsız bölümün verileceğinin bildirilmesi üzerine müvekkilinin söz konusu dairede tadilat ve tamiratlar yaptırdığını, eşyalar alarak daireyi döşediğini, aslen ..."da yaşayan müvekkiline dairenin tapusunun verilmediğini, dairenin tapusunun 09.02.2007 tarihinde kooperatif başkanı ... ve yardımcısı ..."nın talimatı ile arsa sahibi ... tarafından davalı ..."ya devredildiğini, kooperatif kayıtlarında ve karar defterinde ... isimli bir şahsın üyeliğine rastlanmadığını, daha sonra bu dairenin ..."nın borcundan dolayı cebri icra yolu ile 27.03.2009 tarihinde satıldığını ileri sürerek, dairenin bedeli olan 70.000,00 TL ile müvekkiline ait eşyalar için 1.000,00 TL"nin, yine müvekkilinin uğradığı manevi zararlarının giderilmesi için 20.000,00 TL manevi tazminatın zararın meydana geldiği satış tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, zamanaşımı def"i ve yetki itirazlarının olduğunu, davalı ..."un davacının eniştesi olduğunu, kooperatife tapu dağıtımı sırasında davacıya ulaşılamadığını, davalı ..."un tapuyu üzerine almak istediğini, arsa sahibinin icra işlemleri olduğundan dairelere haciz konulmasın diye iyiniyetli olarak davalı ... adına tapunun verildiğini, davacının da bu durumu bildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, davacının kayınbiraderi olduğunu, davacının öncelikle adına isabet edecek dairenin tapusunun adına tescili için yurt dışından vekaletname gönderdiğini, ancak söz konusu vekaletnamenin ... Müdürlüğünce kabul görmediğini, davacının bunun üzerine yurt dışından gelerek tapusunu adına tescil ettirmek yerine kooperatif yetkililerine telefon ederek adına isabet eden dairenin tapusunun müvekkili adına çıkarılmasını talep ettiğini, tapunun müvekkili adına çıkarılmasında davacının açık bir rızası ve yönlendirmesinin mevcut olduğunu, hatta daha sonra davacının Türkiye"ye geldiğinde dahi müvekkili tarafından söz konusu tapuyu devralmasının istendiği halde tapuyu üzerine almadığını, daha sonra müvekkilinin işlerinin kötüye gittiğini, dairenin kaydı üzerine haciz konulduğunu ve cebri icra yolu ile satıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalı tanıklarının davacıya ait dairenin tüm işleri ile ..."nın ilgilendiğini beyan etmeleri, ..."nın sıradan bir vatandaş olmayıp davacının kız kardeşinin eşi olması, davacıya ait dairenin ..."ya satıldığı 17.05.2007 tarihinden söz konusu dairenin ..un borçları nedeni ile icrada satışının yapılarak tapuda devrin gerçekleştirildiği 27.03.2009 tarihine kadar davacı tarafından dava dışı kooperatiften herhangi bir talepte bulunulmaması ve mevcut davanın da cebri satıştan sonra 19.06.2009 tarihinde açılması, ..."ya tapuda devir işleminin yapıldığı 17.05.2007 tarihinde aynı yevmiye ile davacının kardeşi olan ..."ye ait dairenin de tapusunun ..."ya devredilmesi, davacı ve davacının kardeşi ..."nin ..."da yaşamaları, arsa sahibi ..."ın haciz baskısı altında olması nedeni ile davacıya ait taşınmazla birlikte 14 adet taşınmazın daha tapunun aynı tarih ve yevmiye işlemi ile devrini yapması hususları gözönüne alındığında söz konusu satış işleminin davacının bilgisi dahilinde yapıldığı yönünde kanaatin oluştuğu, bundan dolayı kooperatif yöneticilerinin ve ..."nın mevcut satış işleminde davacıyı zarara uğratmaya yönelik herhangi bir kast ve ihmallerinin olmadığı, mevcut olayda manevi tazminat şartlarının bulunmadığı, davacının eşyalarının var olup olmadığı, var ise davalılar tarafından alındığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 02.10.2013 gün 2013/4652 Esas, 2013/6006 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Bu kez, davalı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 5,20 TL harç ve takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.