11. Hukuk Dairesi 2016/13873 E. , 2018/7303 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 24/05/2016 tarih ve 2016/155-2016/438 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 20/11/2018 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 27.04.2005 tarihinde 25.Milyon Euro ve 05.11.2009 tarihinde 25 Milyon Euro limitli genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, yatırımlarını gerçekleştirmek için başka bankalardan da kredi alındığını, 2008 yılında Türkiye ve dünyada yaşanan ekonomik krizden müvekkilinin de etkilendiğini, müvekkilinin 2008 yılında başlayıp 2009 yılında gittikçe ağırlaşan mali kriz ve dar boğazdan kurtulabilmek için ... Bankası ve davalı bankanın birlikte kullandırdığı kredinin yeniden yapılandırılması için görüşmeler başlatıldığını, ... Bankası"ndan kullanılan kredilerin yeniden yapılandığını, kredilere ilave dönemsiz ödemeler tanımlandığını, ana para geri ödemelerinin ertelenerek vadelerinin uzatıldığını, davalı bankanın ise müvekkilinin içinde bulunduğu zor durumdan yararlanmak sureti ile mevcut kredilerin şartlarını kendi lehine daha da ağırlaştırdığını, bunun üzerine müvekkilinin varlık satışı suretiyle krizi atlatma çabası içine girdiğini, bir kısım taşınmazlarını değerlerinin altında satmak zorunda kaldığını, davalı Banka"nın müvekkilinin bu zor durumundan yararlanarak bu davaya konu olan çok ağır şartlar içeren 14.01.2010 tarihli ek kredi sözleşmesini müvekkiline dayattığını ve kabul ettirdiğini, davalı banka ile müvekkili şirket arasında imzalanan 14.01.2010 tarihli ek kredi sözleşmesinde edimler arasında açık bir dengesizlik olduğunu ve müvekkilinin o dönem içinde bulunduğu koşullar itibari ile müzayaka halinde olduğunu ileri sürerek, olayda gabinin objektif ve subjektif unsurların gerçekleştiğini veya uygulanan yönetim masrafı ve kredi faiz oranlarının ahlaka aykırılık oluşturacak derecede fahiş olduğu veyahut olayda davalı banka uygulamalarının MK"nın 2. maddesi anlamında objektif iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğinin tespitine, ek kredi sözleşmesinin 3. maddesinde yer alan yönetim komisyonuna (dosya masrafı) ilişkin maddenin hukuka aykırı ve geçersiz bulunduğunun veya fahiş olduğunun tespit ve kabulü ile haksız ve hukuka aykırı tahsil edilen miktardan fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000 Euro"nun, müvekkiline dayatılarak kabul ettirilen kredi faiz oranlarının fahiş olduğunun tespiti ile fazla ödenen miktarlardan şimdilik 5.000 Euro"nun, 20.04.2004 tarihinde ana para üzerinden % 0.50 oranında hesaplanın müvekkilinden ikinci kez tahsil olunan yönetim komisyonunun (dosya
masrafının) hukuka aykırı olduğunun ve geçersiz bulunduğunun tespit ve kabulü ile bundan doğan müvekkili alacağından şimdilik 5.000 Euro"nun, ek kredi sözleşmesinin 5.maddesinde yer alan erken kapama komisyonuna ilişkin maddenin hukuka aykırı ve geçersiz bulunduğu veya fahiş olduğunun kabulü ile erken kapama komisyonu adı altında müvekkilinden haksız tahsil eden miktardan şimdilik 5.000 Euro’nun tahsiline, bu talepler yerinde görülmediğinde ek sözleşmenin 3. ve 5. maddesine ve erken ödeme komisyonuna dayalı olarak şimdilik toplam 15.000 Euro’nun temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile istemini 332.825.11 Euro’ya yükseltmiştir.
Davalı vekili, davaya dayanak sözleşmelerin tarafların özgür iradeleri ile imzalandığını, yapılan uygulamaların sözleşmeye, bankacılık usul ve esaslarına uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmelerin sözleşme serbestisi içerisinde imzalandığı, bankacılık sektöründe yeterli rekabet şartlarının oluşmuş olması nedeniyle tarafların özgür iradeleri ile sözleşmelerin tesis edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, buna dayalı olarak faiz dışında alınan ücret ve komisyonlarının yine sektör uygulamaları içerisinde makul sınırlar içerisinde ve sözleşme şartlarına uygun olarak alındığı, ek sözleşmenin 3. maddesi uyarınca alınan %1,5 oranıdaki 20/04/2010 tarihinde ek sözleşme kapsamında kullanılan kredilerin faiz oranlarında yapılan müşteri lehine iyileştirme sonrasında alınan %0,50 oranında komisyonların tarafların irade beyanları çerçevesinde alındığı ve sözleşme serbestisi çevçevesinde değerlendirildiği, ek sözleşmenin 5. maddesi uyarınca erken kapama komisyonu hesaplama esasını belirleyen formülün davacı tarafın iddia ettiği şekilde yorumlanması gerektiği ve buna göre her iki kredinin toplam 429.947,51 Euro komisyon + 21.497,38 Euro BSMV (Toplam 451.444,89 Euro) alınması gerekirken 746.653 Euro komisyon+37.617 Euro BSMV (Toplam 784.270 Euro ) alındığı, 332.825,11 Euro’nun fazla alındığı, bu nedenle fazla alınan bu paranın dava tarihinden itibaren işleyecek bankalarca yabancı para mevzuatına uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine ve erken kapama komisyonlarının taksit vadelerinde tahsil edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 332.825,11 Euro’nun dava tarihinden itibaren işleyecek bankalarca yabancı para mevzuatına uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin müzayaka altında imzalandığının tespiti, haksız yere tahsil edildiği iddia olunan dosya masrafı, faiz ve erken kapama komisyonun tahsili istemine ilişkindir.
Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere dava dilekçesinde ek kredi sözleşmesinin 3. maddesi uyarınca yönetim komisyonun (dosya masrafı) haksız tahsilinden dolayı şimdilik 5.000 Euro"nun, kredi faiz oranlarının fahiş olduğunun tespiti ile fazla ödenen miktardan şimdilik 5.000 Euro"nun, 20.04.2004 tarihinde ana para üzerinden % 0.50 oranında hesaplanan davacıdan ikinci kez haksız surette tahsil olunan yönetim komisyonunundan (dosya masrafının) dolayı şimdilik 5.000 Euro"nun, ek kredi sözleşmesinin 5. maddesi uyarınca haksız tahsil edilen erken kapama komisyonunun şimdilik 5.000 Euro"sunun faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş, harca esas değer 25.000 Euro gösterilerek bu meblağ üzerinden başvuru harcı yatırılmıştır.
Davacı vekili 09.04.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporunda davalı bankaca müvekkilinden fazladan 332.825,11 Euro erken kapama komisyonu tahsil edildiği tespit edildiğinden 25.000 Euro’luk taleplerini 307.825,11 Euro artırarak 332.825,11 Euro’nun faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
Mahkemece, dava dilekçesinde talep edilen erken kapama komisyonu dışındaki diğer ücret ve komisyonların sektör uygulamalarına göre makul sınırlar içerisinde kaldığı ve sözleşme şartlarına uygun olduğu değerlendirmesi yapıldıktan sonra ek sözleşmenin 5. maddesi uyarınca erken kapama komisyonun 332.825,11 Euro fazla alındığı kabul edilerek davanın kabulü ile 332.825,11 Euro"nun faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın “Taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26. maddesinde (mülga HUMK"nın aynı doğrultuda hüküm içeren 74. maddesinde) “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hakimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır" hükmü düzenlenmiştir.
Bu durumda mahkemece hüküm kurulurken dava dilekçesinde erken kapama komisyonu için talep edilen meblağın şimdilik kaydı ile 5.000 Euro olduğu, ıslah dilekçesi ile erken kapama komisyonu bakımından 307.825,11 Euro artırım yapıldığı nazara alınarak sonucuna göre karar verilmek gerekirken anılan husus nazara alınmadan “talep aşımı” yaratılacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.