Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7177
Karar No: 2016/14899
Karar Tarihi: 21.11.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/7177 Esas 2016/14899 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/7177 E.  ,  2016/14899 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacılar vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olduğundan hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R-

    Davacılar vekili, davalı tarafından toplam 429.462,33 TL bedelli 27 adet bonoya dayalı olarak müvekkilleri aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapıldığını, davalı ile müvekkillerinden ...arasında 28.07.2011 ve 30.05.2012 tarihli finansal kiralama sözleşmelerinin akdedildiğini, diğer müvekkillerinin ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeleri imzaladıklarını, takibe dayanak bonoların sözleşme nedeniyle düzenlendiğini, müvekkilinin borcu nedeniyle sözleşmelerin feshedildiğini, kiralama konusu makinelerin davalı şirkete iadesi ile birlikte borcun tasfiyesi için imzalanan protokole göre tarafların mutabakat sağladığını, protokol ile belirlenen taksitlerin ödenmesine rağmen davalı tarafından hukuka aykırı olarak icra takibi başlatıldığını ileri sürerek müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili şirket ile davacılardan ..... arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmeleri nedeniyle borcun ödenmemesi üzerine18.11.2013 tarihinde teslim ve borç tasfiye protokolü imzalandığını, ancak davacıların protokol gereği ödemelerini yapmadıklarını ve iade alınan malların bugüne kadar satılmadığını, bu sebeple mahsup işleminin de yapılamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucu davacıların imzalanan protokol kapsamında tüm borcu ödedikleri, ara taksitlerden üçünün vadesinde ödenmemesi dolayısıyla tarafların üzerinde mutabık kaldığı toplam 84.378,00 TL’lik kira borcunun 686.213,66 TL olarak tahsilinin talep edilmesinin dürüstlük ilkesine aykırı olduğu, davalı tarafça protokol kapsamında feshedilmiş bulunan finansal kiralama sözleşmesine yeniden dönmenin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.





    Taraflar arasında düzenlenen ve borcun yeniden yapılandırılması niteliğini taşıyan “teslim ve borç tasfiye protokolü” nün 8. maddesinde “sözleşmedeki vadelerde ödemelerden herhangi birinin zamanında ve tam olarak ifa edilmemesi durumunda, KİRALAYAN iş bu sözleşme ile bağlı olmayacak, yukarıdaki tutar ve vadelere bağlı kalmaksızın, ... SÖZLEŞMELERİ ile iş bu sözleşmeden kaynaklanan her türlü hukuki takibi ve davayı hemen başlatacaktır”. denmiştir. Davacı taraf bu protokol kapsamında beş taksidi ödemiş, ancak Mayıs, Haziran, Temmuz 2014 aylarına ilişkin taksitleri süresinde ödemediğinden davalı tarafça protokolün 8. Maddesine göre bu protokol ile bağlı kalınmayıp finansal kiralama sözleşmesine dayanılarak verilen senetlerin 24.07.2014 tarihinde takibe konulduğu görülmüştür. Böylece davalının protokolün 8. Maddesine dayalı olarak icra takibine girişmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum söz konusu değildir. İş bu menfi tespit davası 11.08.2014 tarihinde açılmış olup, ödemelerin 14.08.2014 tarihinde yani davadan sonra gerçekleştiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda yerel mahkemenin TMK’nun 2. maddesine dayalı gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Mahkemece uyuşmazlığın sözü edilen protokolün 8. maddesi hükmü çerçevesinde değerlendirilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdiren 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi