16. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3480 Karar No: 2021/2363 Karar Tarihi: 11.03.2021
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/3480 Esas 2021/2363 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Taşınmazlarla ilgili açılan dava sonucunda, Yargıtay bozma ilamında taşınmazların mera bütünlüğünü bozduklarının ve meradan açılarak elde edildiklerinin kabul edilmesi gerektiği belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi gerektiği ifade edildi. Ancak mahkeme, hükmü özel mülkiyete elverişli olmadığı anlaşılan taşınmazların Hazine adına tescil edilmesi yönünde verdi. Bu kararın yanlış olduğu gerekçesiyle temyiz itirazları yerinde bulunarak hükmün bozulmasına karar verildi. Kararda, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesi uyarınca re'sen araştırma ilkesi çerçevesinde taşınmazların gerçek hak sahibinin belirlenip, bu suretle taşınmazların boş olan malik hanelerinin doldurulması zorunlu olduğu, çekişmeli taşınmazların mera bütünlüğünü bozduklarının anlaşılması nedeniyle meradan açılmak suretiyle elde edildiklerinin kabulünün zorunlu olduğu ve taşınmazların kamu orta malı – mera vasfıyla sınırlandırılarak özel sicillerine yazılması gerektiği belirtildi.
(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2018/3480 E. , 2021/2363 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "dava konusu taşınmazların dört tarafının tespiti hükmen kesinleşen 1862 parsel sayılı mera ile çevrili olduğunun anlaşılması nedeniyle mera bütünlüğünü bozan bu taşınmazların meradan açılmak suretiyle elde edildiğinin kabulünün zorunlu olduğu açıklanarak, özel mülkiyete elverişli olmadığı anlaşılan çekişmeli taşınmazlar hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabule karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 1612, 1613 ve 1619 nolu parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava; aktarılan dava niteliğinde olup, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30/2. maddesi uyarınca re"sen araştırma ilkesi çerçevesinde taşınmazların gerçek hak sahibinin belirlenip, bu surette taşınmazların boş olan malik hanelerinin doldurulması zorunlu bulunduğuna ve hükmüne uyulan bozma ilamında da, çekişmeli taşınmazların mera bütünlüğünü bozduklarının anlaşılması nedeniyle meradan açılmak suretiyle elde edildiklerinin kabulünün zorunlu olduğu belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi gereğine değinildiğine göre, davanın reddi ile taşınmazların kamu orta malı – mera vasfıyla sınırlandırılarak özel sicillerine yazılmasına karar verilmesi gerekirken, özel mülkiyete konu olacak şekilde Hazine adına tescillerine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.