Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/1231 Esas 2015/1147 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1231
Karar No: 2015/1147
Karar Tarihi: 26.01.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/1231 Esas 2015/1147 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/1231 E.  ,  2015/1147 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi


Davacı, Kurum işleminin iptaline, Kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 4.10.2000-31.03.2003 tarihleri arasındaki zorunlu Bağ-Kur sigortalılığından doğan prim borçlarının zamanaşımı nedeni ile iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın 5510 sayılı Yasa"nın geçici 17.maddesi gereğince kabulüne karar verilmiştir.
30.4.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5754 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 73. maddesi ile eklenen 5510 sayılı Kanunun geçici 17 maddesinde; “Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Prim borcuna ilişkin süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez.
Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri daha sonra müracaatları tarihindeki 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, davacının vergi mükellefiyeti nedeni ile 4.10.2000 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, sigortalılığının vergi mükellefiyetinin sona erdiği 31.03.2003 tarihine kadar devam ettiği anlaşılmaktadır. Yasa metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, 5510 sayılı Yasa"nın geçici 17.maddesinden, 30.04.2008 tarihi itibariyle 5 yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalılar yararlanabilecektir. Davacının sigortalılık süresi dahi 5 yılın üzerinde olmadığından, 5 yılı aşan süreye ilişkin prim borcu da bulunmamaktadır. Ayrıca 1479 sayılı Yasa"nın 53 ve 5510 sayılı Yasanın 88.maddeleri uyarınca davacının Bağ-Kur sigortalılığından doğan prim borçlarının zamanaşımına uğradığından da söz edilemez. Mahkemece, davanın reddine karar vermek gerekirken, Yasa hükmünün yanlış yorumlanması ile geçici 17.madde uyarınca davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.