Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1410
Karar No: 2018/4696
Karar Tarihi: 07.05.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1410 Esas 2018/4696 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/1410 E.  ,  2018/4696 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dava davacısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Esas davada davacı vekili dava dilekçesinde; davacı Şirkete ihtiyari mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olan davalıya ait olup ... yönetimindeki ... plakalı otomobilin 01.04.2011 tarihinde ... plakalı çekici ile ... plakalı yarı römorka çarparak hasarlanmasına sebebiyet vermiş bulunması nedeniyle davacının araçlardaki maddi hasar için ödemiş olduğu 45.000,00 TL tazminatını almak için Bakırköy 9. ... Müdürlüğü"nün 2012/1649-1650 sayılı ... takip dosyaları ile takip başlattıklarını, davalının yapılan ... takibine itiraz ettiğinden, yapılan itirazın iptaline takibin devamına davalı hakkında haksız ve yersiz itirazı nedeniyle davalı hakkında %20 oranında ... inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ...Tic.Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki poliçe genel şartları gereğince ... şirketinin kendi sigortalısından kazaya karışan diğer araç için ödediği tazminatı talep edebilmesi için sigortalı veya sürücüsünün münhasıran alkolün etkisi ile kazaya sebep olması gerektiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, dava dilekçesinde; 01/04/2011 tarihinde sürücü-müteveffa ..."in sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı araç ile seyir halinde iken dava dışı ... idaresindeki ... plakalı çekici ve ... plakalı yarı römorka çarpması sonucu ölümlü maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, müvekkili ... şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet ... Poliçesi ile ... ettirilen ... plaka sayılı araç sürücüsü ... Sözen"in Adli Tıp Kurumu Raporu"na göre 50 promil alkollü olduğu ve ekspertiz raporuna göre alkolün etkisi ile meydana gelen kazanın oluşumunda kusurlu olduğu belirlendiğinden, hasar gören römorkun hasarı nedeni ile lehine ... Genel ... A.Ş nezdinde kasko sigortası yapılan ...Harfıyat Oto Yedek Parça Sanayi Şirketi"ne ödeme yapan ... şirketine 23.08.2011 tarihinde 20.000,00 TL ... bedeli ödendiği, kazanın alkollü araç kullanımından kaynaklanması nedeni ile müvekkil ... şirketinin sigortalısı-davalı şirkete rücuan tazmin koşullarının gerçekleştiği, rücu alacağının tahsilini teminen Bakırköy 9. ... Müdürlüğü"nün 2012/1650 sayılı dosyası üzerinden yapılan ... takibine davalı tarafça itiraz vaki olmakla duran ... takibinin devamı bakımından eldeki davanın açılması zorunluluğu doğduğu ileri sürülerek; ... Müdürlüğü"nün 2012/1650 sayılı dosyası üzerinden yürütülen ilamsız ... takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranından az olmamak üzere ... inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesi vekaleten dava ve talep edilmiştir.
    Birleşen davada davalı vekilinin cevap dilekçesinde; ... takibine yapılan itirazın 17.02.2012 tarihinde olduğunu, ancak davacı tarafın bu davayı 14.05.2013 tarihinde açtığını, itirazın iptali davasını açmak için yasa olan 1 yıllık hak düşürücü sürede açmadığını ve davaya konu trafik kazasının 01.04.2011 tarihinde gerçekleştiğini, bu halde davanın 2 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığını, kazaya karışan aracın müvekkili şirket tarfından ... Hizm. San.ve Tic. A.Ş."ye uzun dönem araç kiralama sözleşmesi ile kiralandığını ve müvekkilinin sorumlu "işleten" sıfatı bulunmadığından davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, ... yerleşik içtihatlarına göre de uzun dönem araç kiralama halinde sorumlu işleten sıfatı kiracıdan olduğunu araç sahibine herhangi bir sorumluluk yüklenmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davanın ... Hizm. San. ve Tic. A.Ş."ye ihbar edilmesi gerektiğini, davacı tarafından iddia edildiği üzere müvekkili şirket araç sürücüsünün alkollü olduğunu ve alkollü olması nedeniyle trafik kazası ile zarar sebebiyet verildiğinin bu bakımdan tam kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, ödenmiş bulunan tazminat miktarının kabulünün mümkün olmadığını, olayda sürücü ...in tam kusurlu olduğunun kesinleşmesi ihtimali değerlendirildiğinde, mirasçılarının da sorumluluklarının doğabilmesi ihtimaline karşın davanın ayrıca araç sürücüsü mirasçıları olan ... ve ..."e ihbarını talep ettiklerini, davacının ... inkar tazminatının, dava konusu alacak iddiasının likit olmadığı ve yargılamaya tabi olduğundan hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın müvekkiline husumet yönetilmesinin mümkün değilken dava açması sebebiyle davacı aleyhine alacağın %20"sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, ..."ın yerleşik içtihatlarına göre uzun dönem araç kiralama hallerinde sorumlu işleten sıfatı kiracıda olduğundan, araç sahibine herhangi bir sorumluluk yüklenmesi olanaklı olmadığını, (... 17.HD. 2005/813-1150 Esas karar sayılı 15/02/2005 tarihli kararı ile 2010/3827 - 4427 E.K. Sayılı kararları) her ne kadar davacı vekili davalının doğrudan doğruya ... sözleşmesinin tarafı ve kira ilişkisini ... şirketine bildirmemelerinden dolayı (... 94 Madde) davada husumetin doğrudan doğruya kendilerine yöneltildiğini bildirmiş iseler de, yanlar arasında tanzim edilen poliçenin 1"inci sayfasında ve kullanım tarzı bölümünde "uzun süreli kiralık araç" yazılı olmakla davacı ... şirketinin iddiaları yerinde görülmediğini, belirtilen tüm bu sebeplerle davalı yanın malik sıfatına rağmen aracın işleteni olmadığı sabit olmakla husumet itirazları yasal ve yerinde görüldüğünden dosyadaki toplanan tüm deliller kapsamında davanın asıl ve birleşen davalar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Olay tarihini kapsayan geçerli bir ... poliçesi mevcut olup işletenin işletenlik sıfatının kalkması ... poliçesinin geçerliliğini ortadan kaldırmaz, ... poliçesi ve poliçe nedeni ile davalının sorumluluğu (K.T.K. 20/d-94. md.-107. ve vs. md. açıklanan bazı durumlar ayrık olmak üzere) devam eder.
    Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının B.4/2.maddesinde “Ödemede bulunan sigortacı, ... sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda ... ettirene rücu edebilir” hükmü mevcuttur. Şu halde, davacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akidine karşı açabilecektir. Rıza hilafına bir durum olmadığından illiyet bağının kesilmesi söz konusu olmayıp aracı uzun süre kiralayan davalı şirketin işletenlik sıfatı devam ettiği gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
    2918 sayılı ..."nun 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
    Karayolları Trafik Yönetmeliğinin "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97/1. maddesinde; alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra bu konu ile ilgili olan "b-2" bendinde; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
    Öte yandan, Zorunlu Mali Sorumluluk Sorumluluk Genel Şartlarının B.4.d maddesinde; tazminatı gerektirin olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının ... ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
    Bununla birlikte, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinin dayanağını teşkil eden ..."nun 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve mütakip, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabülü de mümkün değildir.
    O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK"nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
    ..."ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713 sayılı ilamları)
    Somut olayda; davacı ... şirketi akidi olan ... Tic. Ltd. Şti."ne karşı rücuen tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece aralarında nöroloji uzmanının da bulunduğu heyetten alınan bilirkişi raporunda münhasıran alkol etkisi altında gerçekleşmediği belirtilmiştir. Her ne kadar mahkemece, aracın uzun süreli kiraya verildiği bu nedenle davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de; yukarıda açıklanan maddeler uyarınca kazanın münhasıran alkol etkisi altında gerçekleşmediğinin belirlendiği, bu nedenle yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın sonucu itibari ile doğru olan hükmün gerekçesi DEĞİŞTİRİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 6,70 TL kalan onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen dava davacısından alınmasına 07/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi