19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7359 Karar No: 2016/14882 Karar Tarihi: 17.11.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/7359 Esas 2016/14882 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/7359 E. , 2016/14882 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl itirazın iptali, karşı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı/karşı davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı/karşı davacı vekili Av...gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Asıl dava, özel amaçlı boru satışı nedeniyle faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali davasıdır. Karşı dava ise, asıl davaya konu özel amaçlı boruların ayıplı olduğu iddiası ile açılan menfi tespit, istirdat ve tazminat davasıdır. Mahkemece kurulan hüküm fıkrasında, “Asıl dava yönünden; 1-Davacı ... tarafından ... İşletmesi aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile; davacı tarafça ... İcra Müdürlüğü’nün 2014/6101 esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine yapılan icra takibinde davalı tarafça takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, 2-Takip konusu asıl alacağın % 20’si oranında davalının icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, Karşı dava yönünden; 1-Karşı davacı ... İşletmesinin davacı-karşı davalı ... aleyhine açmış olduğu karşı davanın reddine,” denildiği halde, gerekçede “…Mahkememizce de hükme esas alınan bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere davacı ve davalı taraf arasında anlaşmazlığa konu olan boruların ayıplı olduğu, bu ayıpların teslim sırasında açıkça belli olan ayıplardan olmadığı, teslim sırasında açıkça belli olmayan bu ayıpların ancak kullanım süresi içerisinde anlaşılabilecek ayıp niteliğinde olduğu, nitekim davacı tarafça da kullanım süresi içinde ortaya çıkan ayıplara ilişkin gerekli incelemenin yaptırılarak davalı tarafa ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiği, dava konusu ürünlerdeki ayıbın basit bir gözlem geçirme ile anlaşılabilecek türden ayıp olmadığı……” yönünde açıklamalar yapılarak, sanki asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verildiği yönünde izlenim oluşturularak gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır. Bu hal HMK.’nun 297. ve 298. maddelerine aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine davalı/karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı/karşı davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacı/karşı davalıdan alınarak, davalı/karşı davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 17/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.