11. Hukuk Dairesi 2019/1555 E. , 2020/159 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13/02/2018 tarih ve 2016/1010 E- 2018/112 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 17/01/2019 tarih ve 2018/660 E- 2019/55 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı tarafından müvekkiline gönderilen taşıma teklifi başlıklı belgenin müvekkilince kabul edilerek taraflar arasında taşıma sözleşmesinin imzalandığını, söz konusu sözleşmede hangi malzemenin, hangi mesafeye, hangi sürede taşınacağının düzenlendiğini, bu kapsamda 25.08.2016 tarihinde Tokat Devlet Hastanesi"ne gönderilmek üzere davalıya teslim edilen ve maksimum 48 saatte alıcısına ulaştırılması gereken ilaç emtiasının bu süre içinde alıcısına teslim edilmediğini, aradan dört gün geçtikten sonra teslim edilen ürünün kullanılamayacak durumda olduğunun tutanakla tespit edildiğini ve gönderilen ürünün müvekkiline iade edildiğini, hatalı taşımadan doğan sorumluluğun davalı taşıyıcıya ait bulunduğunu, söz konusu malzemenin bedelinin 78.408,00 TL olduğunu ileri sürerek bu bedelin 29.08.2016 tarihinden itibaren bankaların mevduata uyguladığı en yüksek avans faiz oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin söz konusu gönderiyi ilan ettiği teslim sürelerine uygun sürede teslim ettiğini, geç teslimin söz konusu olmadığını, bir an için müvekkilinin sorumlu olduğu düşünülse dahi bu sorumluluğunun sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından Tokat Devlet Hastanesine taşınmak üzere 25.08.2016 tarihinde davalıya teslim edilen ve soğuk zincir altında taşınması gereken ürünün davalı tarafça alıcısına zamanında teslim edilmediği, 48 saat içerisinde teslimi gereken ürünlerin önce Erbaa"ya oradan da Tokat"a taşındığı, 29.08.2016 tarihinde alıcısına ulaştırılan ürünlerin bozulduğunun tespit edildiği, taşıma işleminin taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında Mart 2015 yılından bu yana yapıldığı, davalı tarafın bu ilacı defalarca taşıdığı, davalının meydana gelen gecikmeden kaynaklanan zarardan sorumlu olduğu, davalı taşıyıcının gönderinin üzerindeki ibareleri dikkate almadığı ve ilacı teslim etmesi gereken yer yerine önce Erbaa"ya daha sonra Tokat Devlet Hastanesi"ne geç teslim ettiğinden ağır kusurlu bulunduğu, dolayısıyla sınırlı sorumluluktan faydalanamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, 78.408,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce; davalının dava konusu gönderiyi 48 saat içinde alıcısına ulaştırmayı taahhüt ettiğinin ya da koli üzerinde soğuk zincir ile maksimum 48 saat içerisinde alıcısına teslim edilmesine ilişkin uyarı bulunduğunun veya TTK"nın 878/4. maddesi kapsamında davalı taşıyıcının özel koruma yükümlülüğü altında olduğunun ispat edilemediği, davalının gerek taraflar arasındaki sözleşmede belirlenen gerekse de internet sitesinde duyurduğu 4 iş günü içerisinde dava konusu gönderiyi alıcısına teslim ettiği, dolayısıyla somut olayda geç teslimden söz edilemeyeceği, bunun dışında davalının geç teslimden başka taşıma sırasında taşınan eşyayı zarara uğrattığının da iddia ve ispat edilemediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK"nın 353/1-b-2. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 08/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.