14. Hukuk Dairesi 2020/3627 E. , 2021/1181 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09/06/2020 gün ve 2019/3487 Esas, 2020/3508 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, tarafların amcaları olan dava dışı ..."na ait 470 parsel sayılı taşınmazda babaları olan dava dışı ..."nun da hakkı bulunduğunu, miras paylaşımı esnasında amca ve babalarının 407 parselin ifrazıyla oluşacak parselin davacı ve davalı adına tescil edileceği konusunda anlaştıklarını, amcaları ..."nun 407 parselin ifrazıyla oluşan 654 parsel sayılı taşınmazı 11.06.2015 tarihinde davalı ..."na devrettiğini, bu devir her ne kadar resmi belgelerde satış işlemi olarak gözükse de, devirdeki amacın aradaki anlaşmanın gerçekleşmesini sağlamak olduğunu, davalının satış senedinde belirtilen 10.000,00TL"yi ödemediğini, davalının 1/2 hisseyi davacı kardeşine devredeceği beyanıyla taşınmazın tümünün adına tescil edildiği, ancak davalının devre yanaşmadığını belirterek; 654 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin davacı adına tescil edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının, amcası olan dava dışı ..."na borç verdiğini, zaman zaman piyasaya olan borçlarını ödediğini, İbrahim"in bunları geri verememesi üzerine dava konusu taşınmazı devrettiğini, aradaki farkın İbrahim"e elden ve nakten ödendiğini, davacının iddia ettiği gibi muvazaalı bir durumun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, 654 parsel sayılı taşınmazın davalı ... oğlu ... adına kayıtlı olan tapusunun 1/2 hissesi oranında iptali ile, iptal edilen kısmın davacı ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması sonucu İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 19.06.2018 tarih ve 2017/5195 Esas, 2018/4677 Karar sayılı ilamı ile “....dosyada davacı ve davalı arasında dava konusu taşınmazın 1/2"sinin davacıya devredileceğine dair sözleşme veya bu konuda davalı ..."nun eli ürünü olan yazılı bir belge bulunmamaktadır. Dosya arasındaki 01.04.2011 tarihli adi yazılı sözleşme tarafların amcası olan dava dışı ... ile yargılama aşamasında (29.04.2016"da) vefat eden babaları dava dışı ... arasında yapılmıştır. Davacı, kendisi ve davalının tarafı olmadığı sözleşmeye dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunamayacağından, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi ve bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş” şeklindeki gerekçeyle bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizin 09.06.2020 tarih, 2019/3487 Esas, 2020/3508 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, Dairemizin bu ilamına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
HMK geçici madde 3"te, "Bölge adliye mahkemelerinin, 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2"nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." hükmü yer almaktadır. Dolayısıyla, karar düzeltme yolu 1086 s. HUMK ile düzenlenen bir kanun yolu olup Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlaması ile yürürlükten kalkmıştır.
Her ne kadar onama ilamında karar düzeltme yolu açık yazılmış, davacı vekili tarafından onama kararının tebliği üzerine karar düzeltme talebinde bulunulmuş ise de, yukarıda da açıklandığı üzere, Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi üzerine Yargıtayca verilen kararlar hakkında karar düzeltme yoluna gidilmesi mümkün olmadığından, bu yöndeki dilekçenin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili tarafından verilen karar düzeltme istemini içeren dilekçenin REDDİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 23.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.