12. Ceza Dairesi 2019/3169 E. , 2019/6902 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : CMK 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanması ile TCK"nın 179/3-2, 62, 51, 51/3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlike sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılama sonunda Erzincan Sulh Ceza Mahkemesinin 16.05.2007 tarihli, 2006/421 Esas, 2007/415 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 179/3, 2, 62. maddeleri gereğince sanığın mahkumiyetine hükmedildiği, anılan hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 13.07.2009 tarihli ve 2009/21511 Esas, 2009/34137 Karar sayılı ilamıyla, 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile CMK"nın 231. maddesinde yapılan değişiklikler değerlendirilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı saptanarak sonucuna göre uygulama yapılması zorunlu olduğundan hükmün bozulduğu, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, Erzincan Sulh Ceza Mahkemesinin 10.12.2009 tarihli, 2009/796 Esas, 2009/742 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 179/3, 2, 62, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın itiraz edilmeden 08.02.2010 tarihinde kesinleştiği ve belirtilen tarih itibariyle beş yıllık denetim süresi başladığından, 5271 sayılı CMK"nın 231/8. maddesi uyarınca dava zamanaşımının durduğu, daha sonra sanığın 16.05.2010 tarihinde görevi yaptırmamak içn direnme ve hakaret suçunu işlediği sabit kabul edilerek, Erzincan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.02.2011 tarihli ilamı ile 1 yıl 5 a y15 gün ve 7 ay 15 gün hapis cezasına hükmedildiği ve bu hükmün Yargıtay incelemesinden geçerek 04.11.2014 de kesinleştiği, ihbar üzerine yeniden ele alınan dosyada, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına karar verildiği anlaşılmakla;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, 5237 sayılı Kanunun 179/2. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç, TCK"nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabidir. Kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, zamanaşımını kesen en son işlem, 16.05.2007 tarihli mahkumiyet hükmü olup, anılan tarihten itibaren 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık zamanaşımının, durma süresi de dikkate alındığında, son mahkumiyet kararının verildiği 16.10.2015 tarihinden önce 24.08.2015 tarihinde dolduğu gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkındaki davanın DÜŞMESİNE, 29.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.