16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3301 Karar No: 2018/90 Karar Tarihi: 22.01.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3301 Esas 2018/90 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine karar verdi. Temyiz talebinin reddine karar verildi. Suç tarihinin eksik olarak belirtilmesi ve sanığın tutuklulukta geçirdiği sürenin belirtilmemesi eksiklik olarak kabul edildi. Ancak, yargılama süreci Kanuna uygun olarak yapıldı, deliller hukuka uygun olarak elde edildi ve suç tipi doğru olarak nitelendirildi. Kanun maddeleri ise şunlardır: TCK'nın 314/2,62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı.
16. Ceza Dairesi 2017/3301 E. , 2018/90 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "26.07.2016 ve öncesi" olarak yazılmaması ve CMK"nın 232/2-d maddesi uyarınca gerekçeli karar başlığında belirtilmesi gereken sanığın tutuklulukta geçirdiği sürenin belirtilmemesi mahallinde ikmal edilebilir eksiklik olarak kabul edilmiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine, 22.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.