
Esas No: 2015/32061
Karar No: 2018/11718
Karar Tarihi: 14.05.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/32061 Esas 2018/11718 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin feshedildiği 24/01/2013 tarihine kadar maaş ve ilave prim usulü ile çalıştığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının iş sözleşmesinin işe devamsızlık yapması üzerine haklı nedenle feshedildiğini, ödenmeyen işçilik alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında davacının prim alacağından yapılan batak kesinti hesabı konusunda uyuşmazlık vardır.
Somut uyuşmazlıkta; davalı işyerinde 17/11/2005- 24/01/2013 tarihleri arasında ... Bölgesi Satış ve Pazarlama Sorumlusu olarak çalışan davacı işçinin prim alacağı, taraflarca imzalanan.... A.Ş. Prim Sistemi Şartları başlıklı protokol hükümlerine göre 2012 yılından itibaren başlayan prim sistemi ve zamanaşımı göz önüne alınarak 08/06/2015 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre hüküm altına alınmış batak miktarı ile ilgili herhangi bir kesinti yapılmamıştır. Bu protokolde, bölge sorumlularının yaptıkları satışlarda batak olması durumunda bu batağın %10"u oranında ceza primi kesileceği; merkez tarafından onayı alınmamış bölge sorumluları tarafından yeni müşteri satışı sonunda batak olması halinde ise bu batağın tamamen bölge sorumlularının priminden kesileceği düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre; mahkemece tahsil kabiliyeti olmayan (batak) satışların nitelikleri belirlenerek sonucuna göre %10 veya %100 oranında uygulanması gereken ceza primleri değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece beyanlarına başvurulan davacı tanıklarının, davalıya karşı açtıkları aynı mahiyetteki dava dosyalarının bulunması sebebiyle işverenle husumetlerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, mahkemece husumetli tanık ifadeleri dışında tüm dosya kapsamı, protokol hükümleri, işyeri kayıtları ile davacının tanık sıfatıyla verdiği beyanı birlikte değerlendirilerek batak satışların nitelikleri belirlenmeli ve %10 veya %100 oranında uygulanması gereken ceza prim kesintileri tespit edilerek prim alacağı hesaplanmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacının hüküm altına alınan yıllık izin ücreti alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.
Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu da incelemesi mümkün değildir.
Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkar olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir.
4857 sayılı Kanun"dan daha önce yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasada ücret alacaklarıyla ilgili olarak özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediği halde, 4857 sayılı İş Kanunun 32/8 maddesinde, işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Ancak bu Kanundan önce tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacakları, Borçlar Kanununun 126/1 maddesi (6098 Sayılı TBK. 147. maddesi) uyarınca beş yıllık zamanaşımına süresine tabidir.
818 Sayılı Borçlar Kanununun 128. maddesinde zamanaşımının nasıl hesaplanacağı belirtilmiştir. Bu maddenin birinci fıkrası, zamanaşımının alacağın muaccel olduğu anda başlayacağı kuralını getirmiştir. Aynı yönde düzenleme 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 151. maddesinde yer almaktadır.
Somut olayda, iş sözleşmesinin fesih tarihi 24.01.2013 tarihidir. Davacı davasını 06.02.2013 tarihinde açmış ve 01.04.2015 tarihinde ıslah ederek yıllık izin ücreti alacağını artırmıştır. Davacı iş akdinin feshi tarihinden itibaren beş yıl içinde dava açtığı için yıllık izin ücreti açısından alacak zamanaşımına uğramamıştır. Bu nedenle davacının ıslah ile artırmış olduğu izin ücretinin ıslaha karşı yapılan zamanaşımı itirazından etkilendiği gerekçesi ile yıllık izin ücretinin bir kısmının zamanaşımına uğradığının kabulü hatalıdır. Ayrıca davacının hizmet süresine göre hak ettiği yıllık izin ücreti doğru olarak tespit edildikten sonra dosya içerisinde yer alan yıllık izin kullanma belgeleri ve varsa bordrolarda ödendiği gözüken yıllık izin ücretleri detaylıca incelenerek sonucuna göre davacının yıllık izin ücretinin olup olmadığına karar verilmelidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilere iadesine, 14.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.