Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3149 Esas 2018/88 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3149
Karar No: 2018/88
Karar Tarihi: 22.01.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3149 Esas 2018/88 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararı veren yerel mahkemenin kararını istinaf başvurusu ile esastan reddetti. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebi incelendi ve reddi nedeni bulunmadığından işin esasına geçildi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olduğu, delillerin hukuka uygun alındığı, iddiaların eksiksiz tartışıldığı, vicdani kanının kesin olduğu ve sanığın suçu işlediği kararına varıldı. Mahkeme, 314/2, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddelerine göre karar verildiğini belirtti. Sanık ve eşinin tahliye talepleri reddedildi.
16. Ceza Dairesi         2017/3149 E.  ,  2018/88 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5.
    maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına dair istinaf
    başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "16.08.2016 ve öncesi" olarak yazılmaması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, tutuklulukta geçirilen süre dikkate alınarak sanık ve eşinin tahliye taleplerinin reddine, 22.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.