5. Hukuk Dairesi 2020/415 E. , 2021/5170 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın davalı ... yönünden husumetten reddine, davalı ... Başkanlığı ile davalı ... yönünden kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı ... Başkanlığı ile davalı ... vekillerinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf isteminin davalı ... Başkanlığı yönünden esastan reddine, davalı ... yönünden ise kısmen kabulü ile HMK"nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... Başkanlığı ile davalı ... vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince ... hakkındaki davanın husumetten reddine, Üsküdar Belediye Başkanlığı ve ... aleyhine açılan davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı ... Başkanlığı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, davalı ... vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca gerekçeli kararın hüküm fıkrasının harç ve yargılama giderleri ilişkin bendinin düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair verilen karar davalı ... Başkanlığı ve ... vekillerince temyiz edilmiştir.
1)Dava konusu Üsküdar İlçesi, ... Mahallesi, 1324 ada 33 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğindedir.Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Dava konusu taşınmaz kadastro parseli olup, emsal alınan taşınmaz satış tarihi itibariyle İmar Kanununun 15. ve 16. maddelerine göre yola terk ve ifraz sonucu oluşmuş imar parseli olduğu halde düzenleme ortaklık payı düşülmeden değer biçildiğinden hükme esas alınan rapor inandırıcı görülmemiştir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmaza yol, yaya kaldırımı ve peyzaj alanı olarak el atıldığı sabit ise de; sorumlu idare belirlenerek taşınmaza fiilen hangi tarihte el atıldığı (ay, gün ve yıl olarak) taraflardan sorularak, tespit edilecek el atma tarihinin 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında olduğunun anlaşılması halinde maktu, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olduğunun anlaşılması halinde nisbi vekalet ücreti ile nispi harca hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı ... Başkanlığı ile davalı ... vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2018/669-2019/4379 E/K sayılı kararının HMK"nun 371.maddesi gereğince BOZULMASINA, HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE, davalı ... Başkanlığı ile davalı ..."ndan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.