Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17506
Karar No: 2017/3141
Karar Tarihi: 18.04.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17506 Esas 2017/3141 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Davacı, taşınmazın 1/2 payının maliki olduğunu belirtirken, diğer 1/2 payın satıldığını ve satış bedelini mahkemeye depo etmek istediklerini bildirmiştir. Davalı ise bedelde muvazaa iddiasını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, satış bedelinin harç ve masraflarıyla birlikte davacı tarafından depo edildiği nedeniyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, hüküm gerekçesi içerisinde çelişkiler bulunduğu ve gerekçeyle hüküm sonucu arasında uyumsuzluk olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Madde 294 - Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
Madde 297 - Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların
14. Hukuk Dairesi         2016/17506 E.  ,  2017/3141 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.03.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili, duruşmasız olarak temyizi ise davacı şirket vekili taraflarından istenilmekle, tayin olunan 18.04.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ...ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... Takoz geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KA R A R
    Davacı vekili 11.03.2014 tarihli dilekçesiyle, 338 ada 83 parselde işhanı olarak kayıtlı 70/719 arsa paylı, zemin kat, 44 nolu depolu dükkan cinsli bağımsız bölümün 1/2 payının maliki olduklarını, taşınmazın dava dışı ... ait olan diğer 1/2 payının davalı ..."e 06.12.2013 tarihli resmi senette 1.300.000,00 TL bedelle satıldığını, noter ihtarının kendilerine 13.12.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, satış bedeli olan 1.300.000,00 TL"yi mahkemeye depo etmeye hazır olduklarını belirterek önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemiştir.
    Davacı vekili 17.06.2015 tarihli dilekçesi ile gerçekte dava konusu 44 nolu bölümün 1/2 payının 650.000,00 TL değerinde olduğunu, bu miktar üzerinden bedelde muvazaa iddiasının kabulünü istemiştir.
    Davalı vekili, satıştan önce satıcı... tarafından davacıya 02.12.2013 tarihinde tebliğ edilen noter ihtarı ile 1.250.000,00 TL üzerinden 1/2 payın satılmak istendiği noterden tebliğ edildiği gibi satıştan sonra bizzat davalı tarafından davacıya 13.12.2013 tarihinde tebliğ edilen noter ihtarı ile satışın haber verildiğini, ihbara rağmen yasal 3 aylık süre içinde davanın açılmadığını, TMK 2. maddesine göre davacının kötü niyetli olduğunu, bedelde muvazaa iddiasının ispat edilemediğini, davanın reddini savunmuştur.

    Mahkemece, taşınmazı satan tanık ...diğer bağımsız bölümlerle birlikte toplam 1.350.000,00 TL dışında para almadığını beyan etmiş ise de, alınan bilirkişi raporunda taşınmazın pay bedelinin 1.027.662,89 TL olduğunun tespit edildiği, satış akit tablosundan satış bedelinin 1.300.000,00 TL olduğu, resmi belge olan satış akit tablosuna eşdeğerde delil elde edilemediğinden muvazaanın ispatlanamadığı, taşınmaz bedelinin harç ve masraflarıyla birlikte davacı tarafından depo edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
    6100 sayılı HMK"nın "Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi" başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
    Aynı yasanın "Hükmün kapsamı" başlıklı 297. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    "Hükmün yazılması" başlıklı 298. maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
    Temyiz edilen kararın gerekçesinde, bedelde muvazaasının ispatlanamadığı taşınmaz bedelinin harç ve masrafları ile birlikte davacı tarafından depo edildiği anlaşılmakla sübut bulan davanın kabulüne, şeklinde karar verildikten sonra hüküm fıkrasında davacı tarafından depo edilen 1.027.662,89 TL taşınmaz pay bedelinin hüküm kesinleştiğinde davalıya verilmesine, davacı tarafından fazla olarak depo edildiği anlaşılan 273.337,11 TL bedelin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine şeklinde karar verilmiştir. Görüldüğü üzere hüküm gerekçesi kendi içerisinde müphem ve çelişkili olduğu gibi gerekçeyle hüküm sonucu arasında çelişki bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine, 1.480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıran taraflara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi