11. Hukuk Dairesi 2016/14328 E. , 2018/7277 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ...(...) . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18/06/2013 tarih ve 2013/54-2013/207 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket temsilcilerinin yüksek faiz verileceği ve parasını istediği zaman geri alabileceği taahhüdünde bulunmaları üzerine müvekkilinin belge karşılığında davalılara 123.410 EURO verdiğini, kısa bir süre sonra müvekkilinin parasını istediğini, ancak bu güne kadar kendisine ödeme yapılmadığını, hisse senetlerinin izinsiz olarak halka arz edildiğini, ... Grubu tarafından yapılan usulsüzlüklerin SPK ve diğer resmi kurum raporlarında açıklandığını, davalılar hakkında çeşitli suçlardan suç duyurusu yapıldığını, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, kanuna uygun bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığını, davalıların müvekkilinin zararından sorumlu olduklarını ileri sürerek, şimdilik 7.500 TL’nin yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine ve geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, zamanaşımı defi ile birlikte davacının davalı şirketin ortağı olduğunu, ortağın sermaye olarak koyduğu parayı istemesinin mümkün bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacı vekilinin bilirkişi incelemesi için gerekli giderleri yatırmadığı, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tam olarak belirlenebilmesi, ortaklık ilişkisi mi yoksa mevduat ilişkisi mi olduğunun açıklığa kavuşması bakımından bilirkişi incelemesi ile ilgili gerekli giderler yatırılmadığından ve zamanaşımı defi de bu nedenle değerlendirilemediğinden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve Dairemiz bozma ilamına uyulması sonucunda lehine bozma yapılan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşmuş bulunmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.