15. Hukuk Dairesi 2011/6271 E. , 2012/6381 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalılar vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, ödenen iş bedelinin 10.000,00 TL"sinin iadesi, kusurlu yapılan imalât nedeniyle uğranılan zarar ile geç teslim ve fazladan ödenen elektrik bedeli nedeniyle tazminat ve kâr kaybının tahsili istemleriyle açılmış, davacı tarafça kâr kaybı istemi dışındaki istemler atiye terkedilmiş, mahkemece ıslah da dikkate alınarak kâr kaybı isteminin kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dosyada bulunan 11.04.2006 tarihli sözleşmenin ilk paragrafında, sözleşmenin iki şirket arasında yapıldığı yazılmıştır. Sözleşmenin altında ..."nın imzası varsa da, imzanın üstünde yüklenici kuruluş ibaresi bulunduğundan, ..."nın davalı yüklenici şirketi temsilen sözleşmeyi imzaladığı sonucuna varılmaktadır. Ancak davacı vekili daha önce sözlü olarak anlaştıklarını, ..."nın da şirket yanında yüklenici olarak sözleşmenin tarafı olduğunu iddia ettiğine ve bu iddiasını yazılı delille kanıtlayamadığına göre, davacı vekilinin ..."nın da sözleşmede taraf olduğu ve sorumluluğunun bulunduğu iddiası yönünden, davalı ..."ya yemin teklif etme hakkının bulunduğu hatırlatılarak, davacı şirket tarafından davalı ..."ya yemin teklif edildiği takdirde gerekli işlemlerin yapılması sonucuna göre ..."nın sözleşmenin tarafı olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, ..."nın sözleşmenin kendi adına tarafı kabul edilerek hüküm oluşturulması doğru olmamıştır.
3-Davacı şirket vekili ... 4. Noterliği"nin 30.03.2007 tarih 8829 yevmiye numaralı ihtarnamesini davalılara göndererek, ayıplı yapılan havalandırma sisteminin 10 gün içerisinde ayıplar giderilerek sözleşme şartlarına uygun hale getirilmesini istemiş, ihtarname 31.03.2007 tarihinde tebliğ edilmiş, yüklenici tarafça ayıplar giderilmemiştir. Davalı yüklenici taraf tanınan süre içerisinde yükümlülüğünü yerine getirmediğinden, davacı iş sahibi tam kapasite ile çalışamama nedeniyle kâr kaybı isteminde bulunmuştur. Davalı yüklenici ayıpları giderip havalandırma sistemini sözleşmeye uygun hale getirmediğine göre, davacı iş sahibinin ayıpları giderip, giderim bedelini davalı yüklenici taraftan istemesi gerekirken, davalı taraftan yükümlülüğünün yerine getirilmesini beklemesi ve dolayısıyla sürekli olarak kâr kaybı isteminde bulunması iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz. İhtarnamenin tebliğ edildiği tarihe tanınan 10 günlük süre eklendiğinde 11.04.2007 tarihinde davalı yüklenicinin ayıpları giderme yönünden temerrüde düştüğü anlaşıldığına göre, bu tarihten itibaren konunun uzmanı bilirkişi kuruluna ayıpların giderilmesi için gerekli makul süre kadar ve %35 kapasite ile çalışma nedeniyle uğranılan kâr kaybı hesabının yaptırılıp, bu miktarın tahsiline karar verilmesi gerekirken, 01.01.2006 tarihinden itibaren dava tarihine kadar kâr kaybını hesaplayan bilirkişi raporuna dayanılarak karar oluşturulması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere akdî ilişkinin varlığı konusunda davalı ..."ya yemin teklif etme hakkının bulunduğunun davacı şirket vekiline hatırlatılmasından, sonucuna göre işlem ve değerlendirme yapılıp davalı ..."nın karar altına alınacak tazminatla sorumlu tutulup tutulmayacağının belirlenmesinden, 3. bent uyarınca konunun uzmanı makine mühendisi, kimya mühendisi ve mali müşavirden oluşturulacak bilirkişi kurulundan yukarıda açıklandığı şekilde ayıpların normal olarak giderilmesi için gerekli olan süre ve kâr kaybı konularında Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmasından ve sonucuna göre değerlendirme yapılıp hüküm kurulmasından ibarettir.
Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentler uyarınca kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 900,00 TL vekâlet ücretinin davacı iş sahibi şirketten alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalılara verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.