14. Ceza Dairesi 2016/8306 E. , 2016/8658 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, şantaj
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve şantaj suçlarından mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilip kısmen re"sen de temyize tabi hükümlerin, sanık müdafileri tarafından duruşmalı temyiz edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, 14.12.2016 Çarşamba saat 13:30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafilerine çağrı kağıdı gönderilmişti.
Belli günde Hakimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekaletnameye dayanarak sanık ... adına gelen Av. ... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 28.12.2016 Çarşamba günü saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Mağdurenin 05.04.2011 tarihli savcılık anlatımlarında sanıkla ilişkiye girdiğini belirtmesinin ardından 15.04.2011 günlü beyanında cinsel ilişkiye girmediğini ifade etmesinden sonra Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 12.11.2011 tarihli iddianamede ilk ifadeye değinilmeksizin sanığın mağdureye basit cinsel istismarda bulunduğundan bahisle çocuğun basit cinsel istismarı suçundan açılan davaya bakan Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesince iddianame kapsamında yer almayan eylemden bahsedilerek çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Ağır Ceza mahkemesince beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan dolayı sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; iddianamede açıkça nitelikli cinsel istismar eylemlerinden bahsedilmemesi nedeniyle bu suçtan kamu davası açıldığının kabul edilemeyeceği, mahkemece belirtilen eylemlerle ilgili olarak sanık hakkında ayrıca kamu davası açılması sağlanıp dosyalar birleştirildikten sonra toplanacak delillere göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle Anayasanın 90, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanmayı düzenleyen 6. ve 5271 sayılı CMK"nın 225. maddelerine aykırı davranılması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanığın kovuşturma evresinde psikolojik tedavi gördüğüne ilişkin beyanı, şizofren hastası olması nedeniyle cezai ehliyeti açısından rapor aldırılması yönündeki müdafiin talebi ve hükümden sonra ibraz edilen Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin 19.11.2013 tarihli raporunda, şizofren tanısı konulan sanığın medeni hakları kullanamayacağının, başkalarının bakımına muhtaç ve vesayet altına alınmasının uygun olduğunun belirtilmesi karşısında, suç tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasına veya fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmasına etkili akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı ve varılan sonuca göre, TCK"nın 32/1-2. maddesinden faydalanıp faydalanamayacağı hususu araştırılıp gerekirse Adli Tıp Kurumundan rapor alındıktan sonra neticesine göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 28.08.2013 tarihli raporuna göre, mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın maruz kaldığı cinsel istismar eylemlerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı kesin olarak tespit edilemediğinden, bu hususta ortaya çıkan şüphenin sanık lehine yorumlanarak hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanmaması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunması bu itibarla yerinde görüldüğünden, kısmen re"sen de temyize tabi hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
21.12.2016 tarihinde verilen işbu karar 28.12.2016 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.