21. Hukuk Dairesi 2014/2291 E. , 2015/964 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Trabzon 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2013
NUMARASI : 2010/280-2013/627
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 05/08/1995-31/12/1997 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının davalı işyerinde 05.08.1995-30.09.1997 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının 05.08.1995 tarihli davalı işyerince düzenlenmiş olan işe giriş bildirgesinin Kurum kayıtlarına 31.08.1995 tarihinde intikal ettiği, davacıya ait hizmet cetvelinde 05.08.1995-31.12.1997 tarihleri arasında davalı işyeri tarafından kesintili olarak hizmet bildiriminde bulunulduğu, işyerinin faaliyet konusunun bina inşaatı olarak Kurum"a tescil edildiği, işyerinin 25.09.1993 tarihi itibariyle
kanun kapsamında olduğu, 1995/2-1997/3. dönemlerine ait işyeri dönem bordrolarının getirtildiği, duruşmalarda hizmet cetvellerinin incelenmesinden uyuşmazlık konusu dönemin kısmî bordrolu çalışanı olan davacı tanıklarının dinlendiği, tanıklar tarafından davacının 1995 yılından itibaren 2 yıl aralıksız olarak davacı işyerinde çalıştığının beyan edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda davalı bordro tanığının davacının demir yapım işinde çalıştığını beyan ettiği, davacının işyerindeki çalışmalarını ne şekilde gerçekleştirmiş olduğu hususunun aydınlatılmadığı, inşaat ruhsatının, inşaata başlama ve bitirme tutanaklarının ve yapı denetim tutanaklarının ilgili Belediye Başkanlığı"ndan getirtilmediği ve bu belgelerde imzası olan ve davacıyı tanıması muhtemel görevlilerin dinlenmediği, tanık beyanlarının çelişkili ve yetersiz olması nedeniyle aynı dönemde çalışma ihtimalleri bulunmasına rağmen komşu işyeri tanıklarının dinlenmediği ve dava konusu tarihler arasında davacının kesintisiz çalışması bulunup bulunmadığının yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmeden davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davacıya davalı şirketin hangi inşaatında veya inşaatlarında, inşaatın hangi bölümlerinde çalıştığını açıklatmak suretiyle yapılan işi aydınlatmak, bilirkişi incelemesi ile işyerinin kapsam ve kapasitesi ile yapılan iş ile bağlantılı olarak davacının ne kadar süre ile bu işyerinde çalışmış olabileceğini belirlemek, inşaat ruhsatı, inşaata başlama ve bitirme tutanakları ile yapı denetim tutanaklarını ilgili Belediye Başkanlığı"ndan getirterek gerek görüldüğü takdirde bu belgelerde imzası olan ve davacıyı tanıması muhtemel görevlilerin çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, Kurum"dan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarını dinlemek, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip davacının davalı şirkette geçen fiili çalışma sürelerini tespit ederek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
22/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.