23. Hukuk Dairesi 2014/6404 E. , 2015/1038 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile arkadaşlarının depreme dayanaklı evler yapmak amacıyla bir araya gelerek iki adet arsa aldıklarını, bu arsalar alınırken, arsaların, tapu kaydının ve inşaat ruhsatının davacı adına çıkarılmasına karar verildiğini, 2001 yılında kooperatif kurulana kadar tüm tahsilat ve harcamalar için kasa defteri tutulduğunu, kooperatif kurulduktan sonra arsaların tapu kaydının ve yapı ruhsatının kooperatife devredildiğini, davacının inşaatlar bitmeden davalı kooperatiften ayrıldığını, kooperatif kurulduktan sonra davacının ödediği aidatlar geri ödenmesine rağmen, kooperatif kurulana kadar yatırdığı aidatların ödenmediğini ileri sürerek, 14.944,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kooperatif kurulmadan önceki harcalamaları kooperatiften isteyemeyeceğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, kasa defterlerinin delil niteliğinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 13.281,96 TL"nin tahsiline dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemiz"in 04.10.2012 gün ve 3462 E., 5747 K. sayılı ilamı ile, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddiyle, zamanaşımı def"i konusunda mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekilinin kooperatif kurulduktan sonra davacının yapmış olduğu ödemelerin aynen iade olduğu, kooperatif kurulmadan önceki işlemler ile ilgili yazılı bir belgenin olmadığını beyan ettiği, kesin süreye rağmen davalı tarafından kooperatife ait defter ve belgelerin sunulmadığı, bilirkişi raporunda dosyaya ibraz edilen defterlerin 2010 yılına ait defterler olup davalıya 22.11.2007 tarihinde ödenen çıkma payının nasıl hesaplandığına dair bir bilginin bulunmasının da fiilen mümkün olmadığı, çıkma payının nasıl hesaplandığına dair tüm dosyada bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, anılan bozma ilamında talep edilen alacağın tamamı ya da bir kısmının çıkma payı hesabında değerlendirilip, değerlendirilmediği hususunda bir tespit yapılamadığı, bu nedenle dosyada mevcut bozmadan önce alınan 27.10.2011 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan davacı alacağının doğru kabul edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 13.281,96 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Dava, davalı kooperatif kurulmadan önce kooperatife verildiği iddia edilen bedelin tahsili istemine ilişkindir.
../..
S.2.
Mahkemece, Dairemiz"in bozma ilamına uyulmuş ise de yeterli inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Davacının 06.10.2004 tarihinde davalı kooperatiften ihraç edildiği, 22.11.2007 tarihinde de davalı kooperatifin kuruluşundan sonra ödemiş olduğu 12.612,70 TL çıkma payını almış olduğu uyuşmazlık dışıdır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17. ve anasözleşmenin 15. maddeleri hükümlerine göre, ayrılan ortağın hakları, ortaklıktan çıktığı veya çıkarıldığı yılın bilançosu çerçevesinde iade edilir. Hakların geri ödenmesi ise, bu bilançonun kesinleşmesinden, başka bir anlatımla ihracın kesinleştiği tarihin yıl sonu bilançosunun genel kurulca kabulünden itibaren bir ay içinde yapılabilir. Dolayısıyla alacak, bu bilançonun genel kurulca kabulünden itibaren bir ay sonra muaccel hale gelir. Ancak kooperatifin giderlerini karşılamak için alınan paralar iade edilmeyeceğinden, ayrıldığı yılın bilançosuna göre genel giderlerden üyeye düşen pay, alacağından mahsup edilir. Kanunun aynı maddesine göre de çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları isteyebilecekleri günden başlayarak, yani muaccel hale geldiği tarihten itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Mahkemece, davalı kooperatiften defter ve kayıtlarını sunması istenmiş, 2010 yılı yevmiye defterinin sunulması üzerine bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi tarafından bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılamadığı belirtilerek sonuca ulaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, kooperatif uygulamaları ve mali hesap uygulamalarında uzman hesap bilirkişisi aracılığıyla kooperatif defter, kayıt ve belgelerinin öncelikle kooperatiften istenmesi, temin edilemezse mahallinde keşif yapılması, yine temin edilemezse anasözleşmenin 40. maddesi uyarınca ilgili Ticaret Sicil Memurluğu"ndan ya da anasözleşmenin 41. maddesi hükmü gereğince ....İl Müdürlüğü"nden, bilançolar, yönetim ve denetim kurulu raporları, gelir gider cetvelleri, genel kurul tutanakları istenerek, kooperatifin ilk bilançosunda davacı tarafından kooperatifin kuruluşundan önce ödendiği belirtilen paraların bulunup bulunmadığı, bu paraların kooperatif kayıtlarına girip girmediği, davacı tarafça kooperatifin kuruluşundan önce ayni ya da nakti sermaye konulup konulmadığı, konulmuş ise ne mikarda konulduğu hususunda ayrıntılı gerekçeli denetime elverişli rapor alınıp, davacı tarafça kooperatifin kuruluşundan önce ayni ya da nakti sermaye yatırılmış olduğunun tespiti halinde, bu ödemelerin de çıkma payının konusunu oluşturan ödemeler olduğunun ve bu alacağın dava konusu edildiğinin kabulü ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17, anasözleşmenin 15. maddesi kapsamında çıkma payının muaccel olduğu tarihten itibaren beş yıl geçmeden istendiği gerekçesiyle zamanaşımı def"inin reddedilmesi, (ayni sermaye konulmuşsa çıkma payının muacceliyet tarihindeki piyasa rayicinin tespiti suretiyle) belirlenen ödentilerin genel gider payı düşülerek, hüküm altına alınması; davacı tarafça kooperatifin kuruluşundan önce ayni ya da nakdi sermaye yatırılmamış olduğunun tespiti halinde ise davanın esastan reddi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Öte yandan, 26.10.2009 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 20.01.2013 olarak yazılmış olması da hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yarına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.