17. Hukuk Dairesi 2015/16251 E. , 2018/4663 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkillerinin murisi ..."ın 31/03/2012 tarihinde vefat ettiğini ve geriye mirasçı olarak müvekkillerinin kaldığını, ..."ın vefatından önce ... AŞ ...Şubesinden bireysel kredi kullandığını, bireysel kredi sözleşmesi ile birlikte 2 ayrı hayat sigortası sözleşmesinin yaptırıldığını, yapılan kredi grup hayat sigortası uyarınca kredi borcunun vefata karşı teminat altına alındığını, kredi taksit ödemelerine başladıktan yaklaşık 1 sene sonra müvekkillerinin murisinin 31/03/2012 tarihinde aniden rahatsızlanarak hastanede yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak vefat ettiğini, murisin ölümcül bir hastalığı olmadığı gibi geçmişten gelen, onu ölüme götüren bir hastalık evresi de geçirmediğini, sigortalanmadan önce var olan ve ... şirketinden saklanan hastalık nedeniyle ölümün gerçekleştiği konusunda ispat yükünün davalı ... şirketine ait olduğunu, tazminat talebinin kabul edilmemesi sonrasında murisin banka borcundan müvekkillerinin sorumlu tutulup faiziyle birlikte ödemek zorunda bırakıldıklarını bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı tarafça yapılan kredi grup hayat ... sözleşmesi gereği 14.000,00-TL vefat tazminatının 31/03/2012 tarihinden itibaren ticari reeskont faiziyle birlikte davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, söz konusu poliçede dain mürtehin sıfatıyla ... AŞ"nin bulunduğunu ve dava açma hakkının dava dışı ... AŞ"ye ait olduğunu, davacının talep ettiği alacak miktarının bölünebilir bir alacak olmadığını, bu nedenle kısmi dava açılamayacağını, esasa ilişkin olarak müteveffanın ihtiyaç
kredisi kullandığını, kredinin taksitler halinde geri ödemesi sürerken sigortalının vefat ettiğini, sigortalının hayat sigortaları genel şartları uyarınca beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını, TTK 1290 maddesi ve gerekse sözleşme gereği sigortalının doğru beyan yükümlülüğü bulunduğunu, bu yükümlüğün sigortalı tarafından ihlali nedeniyle müvekkilinin tazminat ödeme yükümlüğünün ortadan kalktığını, sözleşme öncesi sigortalının sağlık durumunu araştırmak yükümlülüklerinin bulunmadığını, sigortalının hastalıkları ve ölüm sebebi arasında illiyet bağı bulunduğunu ve uzun yıllar mevcut olan risk grubu hastalıklarını müvekkiline bildirmediğini, müteveffanın ölüm nedeninin hipertansiyon olduğunun, kişinin KOAH hastası olup ayrıca pulmoner hipertansiyon bulunduğunu, bu tansiyon türünün KOAH hastalığında ileri seviyelerde görülen ve kötüye gitme belirtisi olan bir unsur olduğunu, sigortalıya 27/10/2010 tarihinde KOAH teşhisinin konduğunu ve 1 ay geçmeden de hipertansiyon teşhisinin konulduğunu, KOAH hastalığının hipertansiyona yol açarak ölümünün de hipertansiyondan ileri geldiğini, bu nedenle vefat tazminatının reddedilmesinin haklı bir gerekçeye dayandığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulüyle 14.000,00-TL"nin 18/10/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacılara verilmesine,karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve ölüm sebebinin bilinen hipertansiyon ve KOAH hastalığıyla illiyet bağının kesin kurulamamış olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 688,64 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 7.5.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.