Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1328
Karar No: 2018/7269
Karar Tarihi: 21.11.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/1328 Esas 2018/7269 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/1328 E.  ,  2018/7269 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/07/2016 tarih ve 2013/293-2016/177 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirketin 2012/07669-1 numaralı başvuru ile diğer davalı ...’ye tasarım başvurusunda bulunduğunu, başvurunun ilanı üzerine, müvekkilinin 2012/01968-1 ve 2012/07532-13 sıra numaralı tasarımlarına dayanarak itiraz ettiğini, bu itirazın reddine karar verildiğini, oysa davalı şirkete ait tasarımın yeni ve ayırt edici nitelik taşımadığını, müvekkilince ... ..."ya yapılan itirazın sınırlı ve eksik inceleme sonucunda reddedildiğini, davaya konu tasarımların ayniyet derecesinde benzer olduğunu, hiçbir yenilik, özgünlük mevcut olmadığını, ilgili ve benzer ürünler için sınırsız tasarım özgürlüğü bulunduğunu, müvekkiline ait tasarımlar için haksız ve kötü niyetli olarak tasarım tescil belgesi aldığını ileri sürerek ... ... kararının iptaline, 2012/07669-1 numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne, tasarım sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı 05.05.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde benzerlik nedenine dayalı olan iddialarını genişleterek davalı adına tescilli tasarımın başvuru tarihinden önce kamuya arz edilmiş olması nedeniyle, yenilik unsuru taşımadığından hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, dava konusu tasarım ile itirazlara mesnet tasarımların görünümleri kıyaslandığında pek çok farklı özelliklerinin bulunduğunu ve genel izlenim itibariyle belirgin farklılıklar olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, davacı tarafın iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu tescilli ürünler olan, kurusıkı tabanca ve parçaların tasarımında tasarım bakımından teknik zorunluluklar olduğunu ve bu konularda tasarımcının çok fazla seçenek özgürlüğünün bulunmadığını, tasarımı geliştirme açısından seçenek özgürlüğünün kısıtlı olduğunu, ... kararının hukuka uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu tasarımın, davacı yanın sunduğu tasarım ile dikdörtgensel form yapısı itibariyle benzer olduğu, ancak bu ana geometrik form yapısının şarjör tasarımları yönünden mutat olarak kullanıldığı, dava konusu tasarım üzerinde yer alan alt alta sıralanmış üçlü bant ve mermi görünümlü şekillerin davacı yan tarafından hükümsüzlüğe mesnet gösterilen tasarımlar üzerinde yer alan dikdörtgen prizma şeklindeki çıkıntı parçadan farklı olduğu, dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt ediciliğinin ortadan kalktığı yönündeki iddiaların yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, tescilli tasarımın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemine ilişkindir. 554 sayılı KHK sayılı hükümleri uyarınca tescilli tasarımın korunabilmesi için tasarıma konu ürünün nihai kullanımı esnasında görünebilir olması gereklidir. Somut uyuşmazlığa konu tasarım şarjör ürününe ilişkin tasarım niteliğindedir. Mahkemece, başvuru konusu tasarımın nihai kullanım esnasında görünebilir olup olmadığına dair bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda, başvuru konusu tasarımın nihai kullanım esnasında görünebilir ve bu kapsamda tescili ve korunmasının mümkün olup olmadığı konusunda bilirkişilerden ek rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 21/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi