12. Ceza Dairesi 2017/10838 E. , 2019/6871 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Yasaya Muhalefet
Hüküm : Sanıkların ayrı ayrı beraatine
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların ayrı ayrı beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık ...’ın beraatine yönelik hükme ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıt örneğinde sanık ...’ın 13/08/2016 tarihinde temyiz aşamasında öldüğünün tespit edilmiş olması karşısında, sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA;
2- Sanıklar; ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’in beraatlerine yönelik hükme ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde ise;
2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete"de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları veya kullandıkları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen “maliklere tebliğ” usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete"de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı;
Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanlığının 10/04/1982 tarih ve A-3527 sayılı kararının Bakanlar Kurulunun 83-7222 sayılı Kararname eki olarak 18.11.1983 tarih 18225 sayılı Resmi Gazetede yayımlandığı anlaşılmakla;
Mahkemece; Anayasa Mahkemesinin iptal kararı neticesinde ilan ve tebliğ şartının oluşmadığı gerekçesine dayalı olarak sanıkların beraatine ilişkin hüküm tesisinin yerinde olmadığı, ancak; dosya içerisinde mevcut bulunan, Özkonak Belediyesinin 27.07.2012 tarih 48 nolu kararı ile, 9 pafta 543 parsel üzerine inşa edilen yapının yıkılmasına karar verildiği, Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğünün 06.09.2012 tarihli yazısı ile Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne, izinsiz uygulamaların Kurul kararı gereğince yıkıldığını bildirdiği, sanıklar tarafından da dava konusu yapının yıktırıldığının beyan edildiği anlaşılmakla;
Mahallinde yeniden keşif icra edilerek; dava konusu yapının ... parsel nolu taşınmaz içerisinde kalmayıp dere yatağı olan alan içerisinde kaldığı Sulh Ceza Mahkemesince yapılan keşif neticesinde alınan fen bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olduğundan, dere yatağı olan bu bölgenin Kurulun 10/04/1982 tarih ve A-3527 sayılı kararı ile sit alanı olarak belirlenen alan içerinde kalıp kalmadığının tereddütsüz şekilde tespiti ile, dava konusu izinsiz yapı/yapıların sit alanı içerisinde kalıp kalmadığı net şekilde belirlenerek , sit alanı içerisinde kalıyor ise; izinsiz yapı/yapıların yıkılıp yıkılmadığı tespit edildikten sonra; yıkılmış olması ve sit alanında zarar meydana gelmemiş olması halinde; atılı suçun manevi unsuru oluşmayacağından sanıkların beraatine, yıkılmamış veya yıkılmış ancak sit alanında zarar meydana gelmiş olması halinde mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden. 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 29/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.