Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2008/2-745 Karar No: 2008/742 Karar Tarihi: 17.12.2008
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2008/2-745 Esas 2008/742 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Genel Kurulu 2008/2-745 E., 2008/742 K.
Hukuk Genel Kurulu 2008/2-745 E., 2008/742 K.
BOŞANMA
BOŞANMADA KUSUR
MANEVİ TAZMİNAT
NAFAKA
4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ]
4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 174 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki “
“boşanma, nafaka ve manevi tazminat“
“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çerkezköy (Aile) Asliye Hukuk Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, nafaka ve manevi tazminat davasının reddine dair verilen 31.05.2006 gün ve 2005/473 E, 2006/597 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 02.05.2007 gün ve 2006/18805 E, 2007/7257 K. sayılı ilamı ile, (...1-Boşanmaya sebep olan olaylarda sadakatsiz davranışlarda bulunan, evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmeyen ve eşine fiziksel şiddet uygulayan davacı koca tam kusurludur.
*Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır.
Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir.
#Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır.
*Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.(TMK.md.166/2)
#Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle isteğin reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma sebebi sayılmamış yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
2-Davalı kadına boşanmaya sebep olan olaylar dikkate alındığında manevi tazminat ( TMK. md. 174/2 ) verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. ...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 17.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.