18. Hukuk Dairesi 2015/14734 E. , 2015/14673 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, güçlendirme yapılmasına karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin 2. Kısım A Blok bodrum katındaki taşıyıcı sistemlerdeki kolon ve kirişlerdeki çatlaklar sebebiyle tüm binanın tehlike altında olduğunu, müvekkili tarafından bu konu hakkında yönetime defalarca uyarı yapılmasına rağmen site yönetiminin bu duruma duyarsız kaldığını, bu nedenlerle davalı yönetim tarafından dava konusu taşınmazdaki taşıyıcı sistemde güçlendirme yapılması için karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanını kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgeler ve özellikle bilirkişi raporu içeriğinden; dava konusu taşınmazın üzerinde kat mülkiyeti kurulu olup, A-B-C-D- Bloklardan oluştuğu anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 19. maddesine göre kat malikleri, anataşınmazın bakımı ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecbur olup anataşınmazın acilen onarılması gerektiğinin veya güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmesi halinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmamaktadır. Bu bağlamda her kat maliki, anataşınmazın güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun bilimsel olarak tespit edilmesi halinde diğer maliklerin rızası olmasa dahi güçlendirmenin yapılmasını kat maliklerinden isteyebileceği ve gerektiğinde buna karşı çıkan kat malikleri aleyhine mahkeme aracılığıyla hazırlattırılacak proje doğrultusunda binanın güçlendirilmesini ve bunun gerektiği masrafların kat maliklerinden tahsili için eda davası açabileceği Yargıtay uygulamalarında kabul edilmektedir.
Somut olayda yapılan keşif sonucu dosya arasına alınan bilirkişi raporuna göre davaya konu taşınmazda yapılan bilimsel deney ve testler sonucunda taşıyıcı sistemlerin aşırı derecede yıprandığı, ancak güçlendirme yapılmasının binanın statiği bakımından mümkün olmadığı belirtildikten sonra güçlendirme yapılsa bile maliyetinin çok yüksek olacağı ve yapının kullanım amacının bozulacağı açıklanarak, rapor içinde çelişki yaratılmıştır. Geri çevirme kararı üzerine dosyaya konulan belediye başkanlığına ait yazı cevabında davaya konu taşınmaz için verilmiş yıkım kararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dava sonucunda verilecek karar A Bloktaki diğer kat maliklerinin de hukukunu yakından ilgilendirdiğinden anataşınmazdaki kat maliklerinin tamamı davaya dahil edildikten sonra gerekirse yeniden mahalinde konusunda uzman bir bilirkişi kurulu oluşturularak keşif yapılmak suretiyle dava konusu anataşınmazın statik hesaplarının ve betonarme taşıyıcı elemanlarının kesit, boyut ve demir donatıları ile beton numunesi (karot) deneyleri dikkate alınarak gerekli araştırmalarda yapılıp, 2007 tarihli Deprem Yönetmeliği hükümlerine göre olası bir depreme karşı nasıl ve ne şekilde güçlendirme yapılacağı ve güçlendirme bedeline ilişkin hususlar tam olarak tespit edilmeli, bu tespitin yapılmasından sonra güçlendirme projesinin yaptırılarak gerekli makamlardan onayının da alınmasından sonra 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası"nın 35. maddesinin (d) bendi uyarınca anataşınmazın korunması, onarımı ve bakımının yöneticinin görevleri arasında olduğu, yöneticinin bu işi kat maliklerinden toplayacağı avansla yapacağı dikkate alınarak bilirkişinin saptayacağı güçlendirme maliyetinin A Blok kat maliklerinden (davacı taraf da dahil) avans niteliğinde olarak Yasanın 20/b maddesi uyarınca arsa payları da dikkate alınarak toplanması, masrafların daha fazla olması halinde kalan kısmın da kat maliklerinden alınması suretiyle onarımı yapması için varsa öncelikle A Blok yöneticisine yetki ve uygun bir süre verilmesi, yöneticinin bulunmaması veya yöneticinin yerine getirmemesi halinde davacı tarafın bu konuda yetkilendirilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.10.2015 gününde oybirliğle karar verildi.