20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/11865 Karar No: 2017/1449 Karar Tarihi: 22.02.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/11865 Esas 2017/1449 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar vekili, müvekkillerine ait olan taşınmazlarda yapılan kadastro tespitinin hatalı olduğunu ve iptal edilmesi gerektiğini belirterek, tescil işleminin müvekkillerinin lehine yapılmasını talep etmiştir. Mahkeme, davayı reddetmiş ve hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesinde, dava konusu taşınmazın daha önce başka bir kadastro mahkemesi tarafından tescil edildiği ve 2/B maddesi uygulaması neticesinde müvekkilin taleplerinin değerlendirileceği belirlenmiş, ancak vekâlet ücreti takdiri hatalı olduğu için hüküm düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri: 2/B madde, 3402 sayılı Kanunun Ek-4 maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2 maddesi, 6100 sayılı HMK\"nın 370/2. maddesi.
20. Hukuk Dairesi 2015/11865 E. , 2017/1449 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili 05/09/2013 havale tarihli dilekçesinde özetle; dava konusu yerlerin müvekkillerine murislerinden intikal ettiğini, dava konusu yerlerde yapılan 122 Nolu ... Kadastro Komisyonu çalışmaları sonucu müvekkillerine ait 143 ada 72 parselde kain 5.000 m2"lik tarlalarının ... sayılan yerler olarak tespit gördüğünü beyan ederek hatalı yapılan tespitin iptali ile 122 nolu ... Kadastro Komisyonunun ormana bıraktığı müvekkillerine ait 143 ada 72 parselin ... kapsamından çıkarılarak 2/B kapsamında müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini, davacı vekilinin 09/09/2013 tarihli vermiş olduğu ek dilekçesinde özetle; dava konusu ... ... köyü 143 ada 64 nolu parselin de müvekkillerine ait olduğunu , hiç bir ilgisi ve zilyetlik bağı olmadığı halde davalı ... adına tescil gördüğünü, 143 ada 64 parselin davalı ve murisleri adına kanunsuz şekilde yapılmış olan tespitinin iptali ile müvekkilleri ... ve ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, “Davanın reddine, dava konusu ... ili ... ilçesi ... köyü 143 ada 72 ve 64 parsellerle ilgili kadastro komisyonunun yapmış olduğu 2/B kadastro tespiti gibi tapuya tesciline” karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından tüm yönlerden temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, ... kadastrosu tespitine ve 2/B madde uygulamasına itiraz davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu 1995 yılında yapılmış, çekişmeli taşınmaz gerçek kişiler adına belgesizden tespit edilmiş, ... Yönetiminin kadastro tespitine itirazı üzerine ... Kadastro Mahkemesi 27/11/1995 tarih ve 1995/170 – 132 E – K sayılı kararıyla “dava konusu ... köyü 143 ada 71 nolu parselle ilgili kadastroca yapılan tespitin iptali ile kadastronun tespit ettiği miktarda ... olarak ... adına tapuya kaydedilmesine karar verilmiş ve kesinleşmiştir. Dava tarihinden önce dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 2/B madde uygulaması yapılmış, çekişmeli taşınmaz ... sınırları içinde bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın ... sayılan yerlerden olduğu usulünce yapılan araştırmaya göre belirlendiğine, kişilerin ... sınırları içerisinde olan yerin 2/B madde uygulamasına konu edilmesini istemekte hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığına, dava konusu 143 ada 71 parsel sayılı taşınmazın daha önce kadastroca ...ve müşterekleri adına tesptine ... Yönetiminin vaki itirazı üzerine ... Kadastro Mahkemesinin 27/11/1995 tarih ve 1995/170 – 132 E – K sayılı kararıyla ... olarak tesciline karar verilmiş olmasına ve bu hükmün taraflar arasında kesin hüküm oluşturduğuna, 2/B maddesi uygulaması neticesinde ... dışına çıkarılacak taşınmazların ... adına çıkacağı ve bu tür yerlerde 3402 sayılı Kanunun Ek-4 maddesi kapsamında çalışma yapıldığında davacı taleplerinin değerlendirileceğine göre davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davanın niteliğine göre aynı nedene ve hukukî sebebe dayalı davanın reddine karar verilmesi halinde davada yasal hasım konumunda olan ... Yönetimi ve ... lehine tek maktu vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken ayrı ayrı 1500,00.-TL vekâlet ücretine hükmedilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, kararın hüküm fıkrasının 4 ve 5. paragrafları hüküm yerinden çıkartılarak bunun yerine 4. paragraf olarak "Davalılar ... Yönetimi ve ... kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden lehlerine dava tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2 maddesi gereğince takdir edilen 1500.- TL maktu vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalılar ... Yönetimi ve Maliye Hazinesine ödenmesine" cümlesi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı HMK"nın 370/2. maddesi gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/02/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.