"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki “
“tespit”
” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 1.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.05.2006 gün ve 2004/96 E.2006/381 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 17.05.2007 gün ve 2006/18390-2007/8103 K. sayılı ilamı ile; (...Dava, 28.12.1990-04.10.1991 tarihleri arasında isteğe bağlı Bağ-Kur Sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkin olup; davacının sicil dosyasında mevcut belgelere göre, Gökkkaya Inş. Turizm San. ve Tic. A.Ş"nin kurucu ortağı olması nedeniyle 19.01.1988 tarihi itibarıyla Bağ-Kura kayıt ve tescilinin yapıldığı, şirket hisselerini 28.12.1990 tarihinde devrettiği, 04.10.1991 tarihinde Kalekapı Vergi Dairesindeki kaydına istinaden tekrar sigortalılığının başladığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarından bulunan 1479 sayılı Kanunun 24.maddesi hükmüne göre; kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanlar anılan kanun kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olup, aynı Kanunun 25.maddesinin (a) ve (b) bentlerinde “
“gelir vergisi mükellefi olanların mükellefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri" gelir vergisinden muaf olanlar ile vergi kaydı bulunmayanların Esnaf ve Sanatkarlar sicilinden veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarındaki üye kayıtlarının silindiği," “
“şirketlerle ilgisi kalmayanların, çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği”
” tarihten itibaren zorunlu Bağ-Kur sigortalılıklarının sona ereceği öngörülmekte ise de, gelir vergisi, meslek kuruluşu Esnaf ve Sanatkarlar sicili kayıtları ve şirket ortaklığı, sigortalıların gerek kendi nam ve hesabına kazanç temini için bağımsız çalışmalarının varlığı ve başlangıcı, gerekse sona erdiği tarih bakımından yasal karine teşkil etmekte olup, aksinin taraflarca ispatı mümkündür.
Somut olayda; davacı, Anonim şirket kurucu ortaklığına dayalı olarak 19.01.1988 tarihinde Bağ-Kur’a tescil edildikten sonra, şirketteki hisselerini 28.12.1990 tarihinde devretmiştir ki bu olgu; zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının şirket hisselerini devrettiği tarihten itibaren sona erdiğinin karinesidir.
Davacının şirket kurucu ortaklığının sona ermesinden sonra, vergi kaydı, meslek kuruluşu kaydı ve esnaf sicil kaydı olmadığından ve bu bağlamda davalı kendi nam ve hesabına çalışmasını kanıtlayamadığından, keza primlerin sonradan ödenmesi de davacıya geçmişe yönelik biçimde sigortalılık hakkı vermeyeceğinden, bu süreye ilişkin istemin reddi gerekir.
Mahkemece, yukarıda sıralanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
0 halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davacının, 1479 sayılı Kanuna 27.02.1992 gün ve 3780 sayılı Kanun ile eklenen Geçici 8.madde uyarınca 28.12.1990-04.10.1991 dönemine ait primleri davalı Kuruma ödediğinin anlaşılmış bulunması karşısında, bu sürede Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiği yönündeki yerel mahkemenin direnme kararı isabetli bulunmaktadır.
Ne var ki, Özel Dairece yaşlılık aylığına yönelik diğer temyiz itirazları incelenmemiş olup, dosyanın bu yöne ilişkin diğer temyiz itirazlarının değerlendirilmesi için Ozel Dairesine gönderilmesi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararı isabetli bulunduğundan, dosyanın yaşlılık aylığına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için 10.HUKUK DAİRESINE gönderilmesine, 03.12.2008 gününde oyçokluğu ile karar verildi.