Esas No: 2009/20491
Karar No: 2010/16312
Karar Tarihi: 21.10.2010
Etkin Pişmanlık - Hırsızlık - Mala Zarar Verme - Uzlaşma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2009/20491 Esas 2010/16312 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2009/20491 E., 2010/16312 K.
6. Ceza Dairesi 2009/20491 E., 2010/16312 K.
- ETKİN PİŞMANLIK
- HIRSIZLIK
- MALA ZARAR VERME
- UZLAŞMA
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 141 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 143 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 168 ]
- 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 253 ]
"İçtihat Metni"
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A- Sanık Hüseyin Y... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosyanın UYAP sistemi üzerinden elektronik ortamda gönderilen bilgilerinin incelenmesinde, 03.05.2009 tarihli "Dosya Gönderme Formu" ile temyiz incelemesi için gönderilmesinden sonraki bazı yazışmalarda, sanık Hüseyin Y..."nin gerçek kimliğinin Ümit olduğunun iddia edilmesi karşısında; bu husus araştırılarak sonucuna göre hukuki durumun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
B- Sanık Hüseyin M... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince,
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hırsızlığın yapıldığı şirketi temsile yetkili olduğu anlaşılan yakınan İm-dat"ın 30.12.2008 tarihli oturumda "benim zararımı ve şirketin zararını giderdiler ... sanık vekillerine makbuz verdim, ben şikayetçi değilim ..." şeklindeki anlatımı, adı geçen yakınan tarafından dosyaya sunulan 26.12.2008 tarihli dilekçe ve ekindeki makbuz içeriğine göre de, sanık Hüseyin Y... tarafından tüm zararlarının tazmin edildiği ve şirkete ait paranın ve kasaya verilen zararın ödendiğinin belirtilmesi karşısında; sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçları nedeniyle kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCY"nın 168/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının kararda açıklanıp tartışılmaması,
2- Suç ve hüküm tarihlerinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı Yasanın 24. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 253/1. maddesi gözetildiğinde, sanığın işlediği geceleyin işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun uzlaşma kapsamında bulunduğunun anlaşılması karşısında; taraflar arasında öncelikle 5271 sayılı CMK.nun 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma girişiminde bulunulması, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine yargılamaya devam olunarak sonucuna göre hukuki durumun belirlenmesi, her ne kadar aynı Yasa ve maddenin 18. fıkrasında "Uzlaştırmanın sonuçsuz kalması halinde tekrar uzlaştırma yoluna gidilemez." şeklinde düzenleme ile müştekinin soruşturma evresinde alınan 20.01.2007 tarihli ifadesinde uzlaşmak istemediği anlaşılmakta ise de, bu düzenlemenin ilk uzlaşma işleminin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda mahkemece yeniden uzlaştırma girişiminde bulunulmayacağını ifade ettiği, mahkemece bu yönde bir girişimde bulunulmadan tarafların kendiliklerinden uzlaşıp bu doğrultudaki isteklerini iletmeleri ve koşullarının bulunması halinde uzlaşma nedeniyle davanın düşmesine karar verilmesine yasal bir engel bulunmadığı, yakınan İmdat"ın 30.12.2008 ve sanığın 14.03.2009 tarihli oturumlarda uzlaştıklarını beyan etmeleri karşısında; geceleyin işyeri dokunulmazlığını bozmak suçundan dolayı açılan kamu davası ile ilgili uzlaşma nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiği düşünülmeden, anılan suçun uzlaşma kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Hüseyin M... ile sanık Hüseyin Y... savunmanlarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), 21.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.