13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4358 Karar No: 2015/2888 Karar Tarihi: 05.02.2015
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/4358 Esas 2015/2888 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/4358 E. , 2015/2888 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan kredi kullandığını, kendisinden komisyon adı altında haksız kesinti yapıldığını ileri sürerek 3.010,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın traktör almak için kredi çektiğini, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi, Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahi olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Davacı Tüketici Mahkemesi sıfatı ile dava açmış olup davacıdan harç alınmadığı ve davaya Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakıldığı sabittir. Ne var ki somut olayda davacının traktör almak amacı ile kredi kullandığının anlaşılmış olmasına göre uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevindedir. 4077 Sayılı Yasa"nın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketici"nin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 52,00 TL harcın istek halinde iadesine, 05/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.