Taraflar arasındaki “ecrimisil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon 3.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 19.09.2006 gün ve 2005/708 E- 2006/247 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 04.12.2007 gün ve 2007/16043-18417 sayılı ilamıyla; (...Davacılar vekili dilekçesinde, müvekkillerinin babaları tarafından davalıya muvazaalı olarak bağışlanan yer için tapu iptal ve tescil davası açtıkları ve kazandıklarını ileri sürerek 15.03.1999-01.06.2005 arası için 7 500,00 YTL ecrimisilin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde taraflarca temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm ve davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, davalı tarafından süresinde zamanaşımı definde bulunulmamasına rağmen mahkemece, 15.03.1999-01.06.2000 arası için ecrimisil isteminin reddi cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı olarak ta; mahkemece rapora itibar etmeme nedenleri açıklanmaksızın bilirkişi tarafından dönemler halinde belirlenen ecrimisil bedellerine bağlı kalmaksızın hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacılar,miras bırakanları F..’in, 1 parsel sayılı taşınmazdaki payını,oğlu olan davalı K..’e mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak temlik ettiği hususunun hükmen belirlendiğini,davalının taşınmazı haksız kullandığını ileri sürerek ecrimisil ödenmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı, taşınmazı davacıların muvafakatı ile kullandığını,davanın reddi gerektiğini cevaben bildirmiştir.
Mahkemece,davalının zamanaşımı def’ine karşılık davacının süresinde açıkça karşı koymadığı gerekçesi ile zamanaşımı def’ini kabul ederek,dava tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıllık ecrimisil ödenmesine karar verilmiştir.
1-Davalı K. A..a dava dilekçesi 28.11.2005 günü tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davalı 10 günlük yasal cevap süresinden sonra mahkemeye sunduğu 04.01.2006 günlü cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur.Cevap dilekçesi davacıya 31.01.2006 günlü celsede elden tebliğ edilmiş olup, aynı celsede davacı ve vekili savunmanın genişletilmesine açıkça karşı koymamıştır. Böylece davacı taraf, süresinden sonra davalının zamanaşımı def’inde bulunmasına zımnen muvafakat etmiştir.Mahkemenin bu yöndeki gerekçesi doğrudur. Bu nedenle direnme kararının zamanaşımına ilişkin bölümü usul ve yasaya uygun olup onanmalıdır.
2-Yerel mahkemenin bozmaya uyarak ecrimisil yönünden kurduğu hüküm, yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan buna yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Daireye aittir. Dosyanın bu nedenle Özel Dairesine gönderilmesi gerekir.
S O N U Ç : 1-Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin zamanaşımına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının buna ilişkin bölümünün ONANMASINA,
2-İkinci bentte açıklanan gerekçe ile ecrimisil ile ilgili yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.12.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.