10. Hukuk Dairesi 2017/5086 E. , 2018/2213 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalılardan ... ve ... vekilleri temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamımızda, “…Bu arada, zamanaşımının başlangıcı konusuna gelince; 506 sayılı Yasada zamanaşımının (özel olarak) düzenlenmediği düşünüldüğünde; genel hükümler çerçevesinde çözüm arama gereği vardır. Gerçekten, Borçlar Kanunun 128. maddesinde: “zamanaşımı, alacağın muaccel olduğu zamanda başlar” denilmektedir. Kurum açısından alacak hakkı; tedavi gideri ile, geçici iş göremezlik ödemeleri yönünden, sarf ve ödemenin yapıldığı tarihte muaccel hale geleceği, sürekli iş göremezlik geliri yönünden ise; bağladığı gelirin yetkili organ tarafından onaylandığı tarihte ödenebilir hale geleceğinden, muacceliyet’in onay tarihi olacağı açıktır. O halde, 26. maddeye ilişkin davalarda zaman aşımı; masraflar için sarf, gelirler için ise, ilk peşin sermaye değerinin başlangıçtaki gelir bağlama onay tarihinden başlatılmalıdır.
Mahkemece, 08.07.2013 havale tarihli dilekçe ile davacı tarafından ıslah yoluyla artırılan talepler yönünden, bağlanan gelirlerin onay tarihi ve yapılan masrafların ödeme ve sarf tarihleri dikkate alınarak zamanaşımı süresinin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2- Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda işveren ... %70, vinç sahibi ... %10, vinç operatörü ... % 5, kazalı işçi ...% 10, kazalı işçi ..."ün % 5 oranında kusurlu bulunduğu, ancak, sigortalıların birbirinin kazalanması olayında kusurlarının bulunup bulunmadığının irdelenmediği, birbirlerinin kazalanması olayında kusurlarının bulunmaması halinde ise her bir sigortalının kazalanması olayında sigortalı kusuru dışında, davalıların kusurlarının hangi oranlarda olduğunun belirlenmediği, dolayısıyla, hükme esas alınan kusur raporunun yetersiz olduğu anlaşılmıştır.
Şu halde, Mahkemece; iş kazasının gerçekleştiği iş kolu ile, işçi sağlığı ve işgüvenliği alanında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan yeniden kusur raporu aldırılmalı, oluşan kazaya karşı hangi önlemlerin alınması gerektiği, işverence alınması gerekli önlemlerin neler olduğu, bunların alınıp alınmadığı ve alınmış tedbirlere sigortalı ve diğer ilgililerin uyup uymadığı hususları ortaya konulmalı, sigortalıların birbirinin kazalanması olayında, kusurlarının bulunup bulunmadığı, birbirlerinin kazalanması olayında, kusurlarının bulunmaması halinde ise her bir sigortalının kazalanması olayında, sigortalı kusuru dışında kalan, davalıların maddi oluşa ve kanuna uygun olarak, kusur oran ve aidiyetleri belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir..” hususları belirtilmiştir.
Davalılardan ... yönünden verilen bozma öncesi karar ,davalı tarafından temyiz edilmemiş olup davalı tarafından temyiz edilmediği dikkate alınmadan, Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeden karar verildiği, davalı ... tarafından süresinde ileri sürülen zamanaşımı itirazının irdelenmediği, olumlu veya olumsuz herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, kusur oran toplamı yönünden %100"ü aşan kusur dağılımının hatalı olduğu, davacı Kurum vekili tarafından ıslah dilekçesi ile talep ettiği miktarlar dikkate alınmadan %50 kusur karşılığına göre karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davalılardan Yüksel yönünden Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeli, davalı ..."in zamanaşımı itirazı irdelenmeli, kusur oran dağılımı yönünden %100"ü aşan kusur dağılımına ilişkin hata düzeltilerek ve davacı Kurum vekilinin ıslah dilekçesindeki talepleri dikkate alınarak karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekili ile davalılardan ... ve ... vekilleri bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... ve ..."a iadesine, 19.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.