9. Hukuk Dairesi 2016/2064 E. , 2016/22770 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarının hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, 12.07.2010 tarihinden itibaren davalı ... kadrosunda ve davalı .... işyerinde çalışmakta iken iş akdinin gerekçe gösterilmeden 09.03.2015 tarihinde sözlü olarak feshedildiğini, fesih bildiriminin yazılı yapılmadığını, davacının savunmasının da alınmadığını, işveren tarafından yapılma ihtimali olan tutanakların da feshe yasal zemin oluşturmak için kendi içinde tutmuş olduğunu, belki de kendisine yakın kişilere imzalatmış olabileceği gerçeğe aykırı tutanaklar olduğunu, davalı işverenin feshinin hukuka uygun olmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespitini, müvekkilin işe iadesini ve yasal sonuçlarına hükmedilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkili şirkette 12.07.2010 tarihinden itibaren enjeksiyon kırma operatörü olarak çalıştığını, 06.03.2015 tarihinde 08.00 - 20.00 vardiyasında çalışırken saat 18.00 civarında iş arkadaşı ... ile önce sözlü şekilde münakaşa ettiğini, daha sonra fiziki şekilde kendisine sataşarak eline aldığı tornavida ile üzerine yürüdüğünü ve ona sinkaflı sözler söylediğini, davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğini, davacının iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğine dair iddiasının haksız olduğunu, tamamen haksız kazanç elde etmeye yönelik olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı ile diğer işçi .... arasındaki tartışmanın kimin tarafından başlatıldığının tespit edilememesi ve ayrıca diğer işçinin halen işyerinde çalışıyor olması bir bütün olarak değerlendirilerek davacının davranışının 4857 sayılı yasanın 25/II-d kapsamında değerlendirilemeyeceği, feshin haklı nedene dayanmadığı, davacının feshe konu olay dışında aleyhine hiçbir disiplin cezası, tutanak, ihtar vb bilgi ve belge olmadığından feshin geçerli nedene de dayanmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
İş Kanunu’nun 25’inci maddesinin II’nci bendinin (b) fıkrasına göre, işçinin işverene, ailesine veya işverenin diğer bir işçisine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene, aile üyelerinden birine veya diğer bir işçisine sataşması haklı fesih nedeni olarak sayılmıştır. Böyle durumlarda işçi, anayasanın 25 ve 26’ncı maddesi ile güvence altına alınmış düşünceyi açıklama özgürlüğüne dayanamaz. Buna karşılık işçinin bu ağırlıkta olmayan işveren aleyhine sarfettiği sözler çalışma düzenini bozacak nitelikte ise geçerli fesih nedeni sayılmalıdır. Sadece işverene karşı değil, işveren temsilcisine karşı yöneltilen ve haklı feshi gerektirecek ağırlıkta olmayan aleyhe sözler geçerli fesih nedeni sayılmalıdır. Bunun gibi, işçinin, işveren veya aile üyelerinden olmamakla birlikte, işverenin yakını olan veya işverenin yakın ilişkide bulunduğu veya başka bir işte ortağı olan kişilere hakaret ve sövgüde bulunması, bu kişilere asılsız bildirim ve isnatlar yapması özellikle işverenin şahsının önemli olduğu küçük işletmeler bakımından bu durum iş sözleşmesinin feshi için geçerli neden oluşturacaktır. İşçinin, işverenin başka bir işçisine sataşması 25/II, d hükmü uyarınca haklı fesih nedeni sayılmıştır. Sataşma niteliğinde olmadığı sürece, diğer işçilerle devamlı ve gereksiz tartışmaya girişmek, iş arkadaşları ile ciddi geçimsizlik göstermek geçerli fesih nedenidir (Dairemizin 26.05.2008 gün ve 2007/37481 Esas, 2008/12505 Karar sayılı ilamı).
İş Kanunu’nun 25’inci maddesi kapsamında değerlendirilecek ağır sözleri, işçi, işverenin veya vekilinin tahrikleri sonucu söylemesi, geçerli fesih nedeni sayılmalıdır. Yapıcı ve objektif ölçüler içerisinde belirli bir uzmanlık alanı ile ilgili eleştiri ya da işletmedeki bozukluk ya da uygunsuzluklara ilişkin eleştiri söz konusu olduğunda geçerli fesihten bahsedilemez.
Dosya içeriğine göre, davalı iş yeri kayıtlarında yer alan CD görüntüleri-tutanaklar, güvenlik kamerası kayıtları üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesi düzenlenen bilirkişi raporu, davacı işçinin yazılı savunması ve davalı tanık beyanlarından davacı ile diğer işçi S.M. arasında sözlü münakaşa yaşandığı, münakaşa sırasında davacının diğer işçinin üzerine yürüdüğü, davacının feshe konu sözleri sarf ettiği, bunu ikrar ettiği, davacının eline paspas sapı ve tornavida alarak....’ye vurmaya çalıştığı ve bu suretle işverenin başka bir işçisine “sataşma” niteliğinde söz ve davranışlarda bulunduğu, davalı işverenin davacının bu davranışlarına dayalı feshinin haklı nedene dayandığı anlaşılmakla davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davalı tarafından yapılan feshin haklı nedenle yapıldığı kabul edilerek, davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 487,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine,
Kesin olarak 22.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.