23. Hukuk Dairesi 2014/10259 E. , 2015/1017 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirket ile dava dışı ... arasında 22.04.2009 tarihinde tomografi cihaz bakım sözleşmesi imzalandığını, davalının ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığını, sözleşmenin 13. maddesinde yer alan süre uzatım şartına uygun biçimde 21.04.2010 ve 04.05.2011 tarihli ek protokoller ile sürelerin uzatıldığını, bakım hizmeti nedeniyle tanzim edilen faturaların dava dışı şirket tarafından ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını ve takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin, .... nin ortağı ve mesul müdürü olduğunu, yapılan ek protokoller ile yenilenen sözleşmelerde müvekkilinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzasının bulunmadığını savunarak, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalının 22.04.2009 tarihli sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, 818 sayılı BK"nın 484. maddesi uyarınca, 22.04.2009 ila 21.04.2010 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde düzenlenen sözleşmede belirtilen 12.000 USD bedel üzerinden kefaletin geçerli olduğu, 21.04.2010 tarihinde imzalanan ek protokolün aynı kapsam ve şartlarda düzenlendiği, davalının, protokolü müşteri kaşesi ve kendi kaşesi üzerine imzalayarak müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğu, bu sebeple, kefalet limiti dahilinde asıl borçlunun borcundan ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sözleşme kapsamında sorumlu olacağı, takip konusu faturaların davacı defterlerinde ve dava dışı asıl borçlunun ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının, sözleşmeye göre, takip tarihi itibariyle 4.889,89 TL gecikme faizi talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına %40 icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davacı ve dava dışı şirket arasındaki tıbbi cihaz bakım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın, müşterek borçlu ve kefil olan davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı BK"nın 493. maddesi "Bir kimse mahdut bir zaman için kefil olupta bu zamanın inkızasını takip eden bir ay zarfında alacaklı bu bapta icraya veya mankemeye müracaatla hakkını takip etmezse yahut takibatına uzun müddet fasıla verirse kefil kefaletten beri olur." hükmüne yer verilmiştir. 6098 sayılı TBK"nın 600. maddesi ise " Süreli kefalette kefil, sürenin sonunda borcundan kurtulur. " hükmüne yer verilerek eski hükme paralel olarak düzenleme yapılmıştır.
Somut olayda; davacı ile dava dışı şirket arasında 22.04.2009 tarihinde düzenlenen bir yıl süreli sözleşmede davalının müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzası bulunmakta ise de, sözleşmeyi uzatmaya matuf 21.04.2010 ve 04.05.2011 tarihli protokollerde davalının mesul müdür olarak imzasının bulunduğu, müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece, BK"nın 484. maddesi uyarınca geçerliliği yazılı şekle tabi olan ve kefilin sorumlu tutulduğu miktarın belirtilmesi gereken ve somut olayda süreli olarak düzenlenen sözleşmeden doğan sorumluluğun, davalının kefil sıfatıyla imzası bulunmayan protokolleri kapsamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren karar düzeltme yolu 15 gün içinde açık olmak üzere, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.