Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6505
Karar No: 2016/22761
Karar Tarihi: 22.12.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/6505 Esas 2016/22761 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, bakiye ücret, bakiye prim ve sözleşmeden doğan uçak bileti masrafı alacaklarının ödetilmesini istemiştır. Yerel mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş, davalılar temyiz etmiştir. Yargıtay kararı incelendiğinde, taraflar arasındaki sözleşmenin belirli süreli iş sözleşmesi olmaması nedeniyle işçinin bakiye süre ücretine hak kazanamayacağı, dava konusu uyuşmazlıkta objektif bir nedenin olmadığı için sözleşmenin belirli süreli olamayacağı ve davalılar arasında sadece işveren şirketin sorumlu olduğu hükme bağlanmıştır. Yargıtay kararı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 11. maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 430. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 33. maddesi ile açıklanmıştır.
9. Hukuk Dairesi         2015/6505 E.  ,  2016/22761 K.

    "İçtihat Metni"




    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA :Davacı, bakiye ücret, bakiye prim ve sözleşmeden doğan uçak bileti masrafı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının 01/10/2011 tarihinde davalı işyerine girdiğini, ... ile sözleşme imzaladığını, aylık net 12.000 TL ücret ödenmesinin kabul edildiğini, davacının sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacıya prim alacaklarının ödendiğini ancak 2012 yılı Ocak ayından dava tarihine kadar maaş ödemesi yapılmadığını ileri sürerek, bakiye ücret alacağı, bakiye prim ve sözleşmeden doğan uçak bilet masrafı alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar vekili, davalı.... şirketi ile davacı arasında bir ilişki bulunmadığını, husumet itirazı olduğunu, davacının iş sözleşmesinin kendisi tarafından fesih edildiğini, prim alacağı olduğunun ispat edilemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki ilişkinin belirli süreli iş sözleşmesinin unsurlarını taşıyıp taşımadığı ve buna göre davacı işçinin bakiye ücret alacağına hak kazanıp kazanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Belirli süreli iş sözleşmesinden söz edilebilmesi için sözleşmenin açık veya örtülü olarak süreye bağlanması ve bunun için objektif nedenlerin varlığı gerekir.
    6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 430 uncu maddesinde, esaslı nedenlerin varlığı yenilemeler için öngörülmüş ve on yıldan uzun süreli belirli süreli iş sözleşmesi yapılamayacağı kabul edilmiştir.



    4857 sayılı İş Kanununun 11 inci maddesinde “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar” şeklinde düzenleme ile bu konudaki esaslar belirlenmiştir. Borçlar Kanunundaki düzenlemenin aksine iş ilişkisinin süreye bağlı olarak yapılmadığı hallerde sözleşmenin belirsiz süreli sayılacağı vurgulanarak ana kural ortaya konulmuştur.
    İş güvencesi hükümlerinin yürürlüğe girmesiyle belirli - belirsiz süreli iş sözleşmesi ayrımının önemi daha da artmıştır (Yargıtay 9. HD. 13.6.2008 gün 2007/19368 E, 2008/15558 K.).
    Belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak “belirli süreli iş sözleşmesi” yapılabilecektir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 430 uncu maddesinde ilk defa yapılacak olan sözleşmelerde objektif neden öngörülmemiş oluşu, önceki özel kanun olan İş Kanunu’nun 11 inci maddesindeki objektif nedenlerin varlığını ortadan kaldırmaz.
    4857 sayılı İş Kanununun 11 inci maddesinde, esaslı bir neden olmadıkça belirli süreli iş sözleşmelerinin birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamayacağı kuralı ile bir ölçüde koruma sağlanmak istenilmiştir. Belirli süreli iş sözleşmesinin yapılması ve yenilenmesi, işçinin iş güvencesi dışında kalması sonucunu doğurmamalıdır. Belirli süreli iş sözleşmelerinde, 4857 sayılı Yasanın 15 inci maddesinde değinilen sürenin aşılmaması koşuluyla deneme süresi konulabilir.
    İşçinin bakiye süre ücretine hak kazanabilmesi için iş sözleşmesinin belirli süreli olması ve haklı bir neden olmaksızın işverence feshedilmiş olması gerekir.
    Diğer taraftan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 19 ve 6100 sayılı HMK.’un 33. maddeleri uyarınca yargıç tarafların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir. Yargıç aradaki sözleşmesel ilişkiyi yorumlar, sözleşme türünü ve içeriğini kendisi belirler. Tarafların gerçek ve ortak iradelerini esas alır. Bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin iş, vekalet, eser veya ortaklık sözleşmesi olduğunu nitelendirilmesi yargıca aittir.
    Davacı 15.06.2011-31.01.2012 tarihleri arasında davalı işyerinde satış/pazarlama ve ithalat-ihracat sorumlusu olarak çalışmıştır. İşyerinde yapılan işin özelliği gereği belli bir süreye bağlı olmaksızın sürekli olarak faaliyet gösterildiği ve bu bağlamda dava konusu somut uyuşmazlıkta İş Kanunu"nun 11.maddesi anlamında " Belirli Süreli " sözleşme yapılabilmesi için gerekli olan objektif bir nedenin bulunmadığı ortadadır. Sözleşmeye salt süre konulması sözleşmenin belirli süreli olduğunu göstermez. Objektif ve esaslı bir neden olmaksızın süreye bağlı kılınan iş sözleşmelerinin belirli süreli olarak kabulü mümkün değildir. Buna göre, iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunun kabulü ile bakiye süre ücreti alacağı talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    3-Kabule göre, davacının davalı işveren şirket nezdinde çalıştığı anlaşılmakta olup, şirket ortağı ve müdürü olan ve davacının alacaklarından şahsi sorumluluğu bulunmayan diğer davalı ... hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken davalı şirket ile birlikte sorumlu tutulması da isabetsizdir.
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 22.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi