Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/3550 Esas 2016/14819 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3550
Karar No: 2016/14819
Karar Tarihi: 16.11.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/3550 Esas 2016/14819 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kefaleten ödediği kredi borcunun rücuen iadesi amacıyla başlattığı icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu, bu nedenle itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme ise davalının borcunu aracı satarak ödediği iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiş, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davacıya ödenmesine hükmetmiştir. Ancak Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, davacının vekili olarak yaptığı satış bedelini davalıya ödediğini ispat edemediği takdirde bu bedelin dava konusu borca yönelik bir ödeme olduğunun kabulü gerektiğine hükmetmiştir. Bu nedenle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: Borçlar Kanunu md. 636, 641, İcra ve İflas Kanunu md. 54.
19. Hukuk Dairesi         2016/3550 E.  ,  2016/14819 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı asil tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin davalının bankadan çektiği krediye müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine müvekkilinin borcu ödemek zorunda kaldığını, kefaleten ödenen paranın rücuen iadesi amacıyla başlatılan icra takibinin davalının itirazıyla durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, kredi borcunu ödeyememesi üzerine, borcuna karşılık araç satışı için davacıya vekalet verdiğini, davacının aracı satarak bedelini tahsil ettiğini, borcunun kalmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kefil sıfatıyla davacının kredi borcunu ödediğinin sabit olduğu, davalı aracını davacıya vererek borcunu bu yolla ödediğini ileri sürmüş ise de, bu yöndeki iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, Bozüyük 1. İcra Müdürlüğü"nün 2013/1700 esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, 5.313,31 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kredi sözleşmesine kefalet nedeniyle ödenen paranın rücuen tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında, davalının asıl borçlu olduğu, kredi sözleşmesindeki 3. kişiye olan borcun davacı kefil tarafından ödendiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davalının davacıya ödeme yapıp yapmadığı hususunda toplanmaktadır. Davalının borcuna karşılık, kendi üzerine kayıtlı aracın davacı tarafından 3. kişilere satışına ilişkin vekaletname verdiği ve söz konusu aracın da davacı tarafından 3. kişiye 06/10/2008 tarihinde 27.440 TL bedelle satıldığı anlaşılmış olup, davacının vekili olarak yaptığı satış bedelini davalıya ödediğini ispat edemediği takdirde bu bedelin dava konusu borca yönelik bir ödeme olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.