Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2376
Karar No: 2020/155
Karar Tarihi: 08.01.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2376 Esas 2020/155 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/2376 E.  ,  2020/155 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26/10/2017 tarih ve 2015/178 E.- 2017/506 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi"nce verilen 25/12/2018 tarih ve 2018/240 E.- 2018/1120 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
    Davacı vekili, Mersin Liman Başkanlığı bağlama kütüğünde kayıtlı ... numaralı “Alesta” isimli teknenin 23/04/2014 tarihinde yatırım paket poliçesi ile sigorta güvencesi altına alındığını, 12/10/2014 tarihinde teknenin battığını, poliçe kapsamında zararın sigorta şirketince ödenmediğini ileri sürerek poliçede belirtilen teminat tutarınının kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi oranı ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, olay mahallinde yapılan tespitlerde de teknenin battığına yönelik bir bulguya rastlanmadığını, bu nedenle hasarın teminat harici olarak değerlendirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, davacıya ait Alesta isimli teknenin 12/10/2014 tarihinde Narlıkuyu/Silifke mevkiinde battığı, 28/05/2015 tarihinde Sahil Güvenlik Komutanlığı"na bağlı bir timin dalış eğitimi sırasında dava konusu tekneyi batık bir şekilde bulduğu gözetildiğinde olayın sigorta şirketinin savunduğu şekilde olmadığı, deniz kazası sonucu battığı ve sigorta poliçesi kapsamındaki "tam ziya" halinin gerçekleştiği, "tam ziya" hasarının tanzim edilen “yatım paket poliçesi” ile verilen teminat kapsamında ve muafiyet uygulanmaksızın ödenmesi gerektiği, davaya konu teknenin piyasa değerinin bugünkü piyasa koşullarına göre ortalama olarak 96.600,00 TL olduğu, bu durumda, kaza tarihi itibariyle değerine göre aşkın sigorta halinin bulunmadığı ve 95.000,00 TL tazminat bedelinin makul olduğu, tekne tam ziyaya uğradığı için davalı ... şirketinin vermiş olduğu teminat olan 95.000,00 TL kadar teknenin hasarından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karara karşı taraf vekillerince istinaf isteminde bulunulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan 14.08.2017 tarihli raporun açık ve denetime elverişli olmaması, teknenin bedeli konusunda diğer raporlarla çelişkiler olması ve davalı şirket ile bilirkişi raporunu düzenleyen Mehmet Kuzucu arasında çok sayıda davanın bulunması sebebiyle anılan raporun hükme esas alınmasının yerinde olmadığı, bu nedenle yeniden bilirkişi heyetinden rapor alındığı, alınan rapora göre de teknenin 12.04.2014 tarihinde Narlıkuyu açıklarında battığının sabit olduğu, davalı sigortacının, batmanın teminat dışı kaldığını somut delillerle ispat edilemediği, teknenin "özel tekne" niteliğinde olması nedeniyle fazi türü bakımından da kararının yerinde olduğu gerekçesi ile taraf verillerinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Dava, “yatım paket poliçesi” kapsamında olduğu iddia edilen zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, teknenin tam ziyaya uğraması nedeniyle 95.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmiş, taraf vekillerinin istinaf istemi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporuna itibar edilemeyeceği nedeniyle yeniden bilirkişi raporu alınarak taraf vekillerinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. Ancak, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmadığının ve kanunun olaya uygulanmasında hata edilmeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması karşısında istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekir. Başka bir anlatımla İlk Derece Mahkemesi kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması üzerine başvurunun esastan reddine karar verilmesi gerekir. HMK’nın 353/1-b-3. maddesi gereğince duruşma açılmaksızın tamamlanabilecek yargılama eksikliklerinin varlığı karşısında esastan yeni bir karar verilmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta Bölge Adliye Mahkemesince yargılamada eksiklik görülerek yeni bir bilirkişi raporu alınmış ve duruşmalı inceleme yapılarak esastan red kararı verilmiştir. HMK’nın 353/1-b-3. maddesi uyarınca yargılamadaki eksikliği duruşma yapılmaksızın giderilmesi durumunda dahi esas hakkında yeniden karar verilmesi gerekmekte olup, somut uyuşmazlıkta eksikliğin duruşmalı olarak yeni bir bilirkişi raporu alınması ile giderilmesi nedeniyle esas hakkında yeni bir karar verilmesi gerekmektedir. Aksi halde, incelenen kararda olduğu gibi, bir yandan kararın gerekçesinde yargılama eksikliğine ve bunun giderildiğine değinilirken, bir yandan da ancak ilk derece yargılamasında usul ve yasaya hiçbir aykırılık bulunmayan hallerde verilmesi gereken istinaf başvurusunun esastan reddi biçimindeki hüküm fıkrası arasında çelişki ve infazda tereddüt oluşturcaktır. Bu durumun ise Kanun’a açık aykırılık nedeniyle re’sen bozma nedeni teşkil edeceği de açıktır. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında bir karar tesis edilmesi gerekirken, HMK m. 353/1-b-1 kapsamında istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın öncelikle bu nedenle ve HMK’nın 369/1. ve 371. maddeleri uyarınca bozulması gerekmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 08/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildir.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi