
Esas No: 2022/3780
Karar No: 2022/5385
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/3780 Esas 2022/5385 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/3780 E. , 2022/5385 K."İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : ... vd.
DAVALILAR : ... vd.
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18/12/2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; bir kısım parseller yönünden görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen 06/04/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
I. DAVA
Davacılar vekili, murisleri ... ile davalıların murisi ... arasında 20.06.1975 günü Kartal 1. Noterliği’nde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi uyarınca Samandıra, Sultanbeyli ve Kartal hudutlarında yer alan taşınmazların davacılar murisine satışının vaat edildiğini ancak tapu kayıtlarının devredilmediğini ileri sürerek, taşınmazlardaki davalılar murisi adına kayıtlı payların iptali ile davacılar adına tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 05.05.2015 tarihli 2015/1451 Esas ve 2015/5042 Karar sayılı ilamı ile ...'nın mirasını reddeden ... yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; dahili davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar ve dahili davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 24.04.2018 tarihli 2017/4584 Esas 2018/3287 Karar sayılı ilamıyla ...'nın mirası ret beyanından sonra ...'nın payının akıbetini gösterir şekilde yeni mirasçılık belgesi temin edilerek taraf teşkili denetlenmeden karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün ikinci defa bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda yargılama devam ederken dava konusu İstanbul ili, Sultanbeyli ilçesi, 1326, 1327, 1328, 1329, 1337, 1415, 1417, 1420, 1422, 1424, 1410/A, 1415/A, 1417/A, 1418/A parsel sayılı taşınmazları da kapsayan alanda 7143 sayılı Kanunun geçici 1.maddesi uyarınca 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesine göre kullanım kadastrosu yapıldığı, ayni hakka dayanan tapu iptali ve tescil davası yönünden mahkemenin görevsiz hale geldiği belirtilerek dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, dosya kapsamında kalan diğer parseller yönünden ise tefrik kararı verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
2. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde mülkiyete yönelik bir kadastro işlemi bulunmadığını, mülkiyetin kadastro işleminden önce Sultanbeyli Belediye Başkanlığına devir ile geçtiğini, Sultanbeyli Belediyesinin işgallerin tespiti için 7143 sayılı Yasa uyarınca kullanıcı tespiti yapmak üzere, kullanım kadastrosu yaptığını, görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek hükmü temyiz etmiştir.
3.Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2.Hukuki Sebep
Kaynağını 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 706 ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Hiç kuşkusuz karşı taraftan borcun ifasını talep eden kişinin kendi edimlerini yerine getirmiş olması gerekir.
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır.
Öte yandan 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 22. maddesi uyarınca; “Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tâbi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medenî Kanununun 1026. maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re’sen iptal edilir".
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23/05/2014 tarihli ve 2013/13-2166 Esas, 2014/709 Karar, sayılı kararı da bu yönde değerlendirmeler içermektedir.
HMK'nın 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi ancak kanunla belirlenir. Asliye hukuk mahkemelerinin görevi HMK'nın 2. maddesinde belirlenmiş olup 2/1 maddesine göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda aksine bir hüküm bulunmadıkça asliye hukuk mahkemeleri görevli olup 2/(2) maddesine göre de bu kanun ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir. Başka bir deyişle Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre asliye hukuk mahkemeleri genel görevli mahkemedir.
3.3.Değerlendirme
Somut olaya gelince dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup davalıların murisi ..., Kartal 1. Noterliği'nin 20.06.1975 tarihli 019743 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazlarda murislerinden intikal eden hisseleri ile şahsi hisselerini davacılar murisi ... 'ya satmayı vaadetmiştir.
Yargılama sırasında ... ilçesindeki mülkiyet sorunlarına çözüm getirmek amacıyla 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun geçici 1. maddesi çıkarılmıştır. İlgili Kanun ile zilyetleri veya fiili kullanıcıları tespit edilmek ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle 3402 sayılı Kadasro Kanununun Ek 4. maddesi hükümlerine göre etaplar halinde kadastrosu yapılarak Sultanbeyli Belediyesi adına daha sonradan hak sahiplerine verilmek üzere tescil işlemleri tamamlanmış, bu kapsamda dava konusu taşınmazların bir kısmında Sultanbeyli Belediyesi malik olmuştur. ...'nın hissedarı olduğu taşınmazların mülkiyeti Sultanbeyli Belediyesine geçtiği halde fiili durum tespit çalışmalarında ... adına herhangi bir tespitin yapılmadığı belirtilmiştir.
Dava konusu taşınmazların bulunduğu Sultanbeyli ilçesinde yapılan bu uygulama, ilk tesis kadastrosu değildir. Davacının iddiaları ise kadastro öncesi nedene dayanmamaktadır.
Davacıların talebi, ilk tesis kadastrosu sonrası ... adına tespit edilen tapulu hisselerin taşınmaz satış vaadi sözleşmesi nedeniyle iptali ve adlarına tescili olup asliye hukuk mahkemesinin görevi bu talep yönünden devam etmektedir. Ancak güncel tapu kayıtları incelendiğinde kullanım kadastrosu yapılan dava konusu taşınmazların bir bölümünde davalılar murisi adına kayıtlı hisse kalmadığından davanın dayanağı olan satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı kalmamıştır. Davanın bu gerekçeyle reddi gerekirken, yerel mahkemece aksi düşüncelerle görevsizlik kararı verilerek kararın kesinleşmesini takiben başvurulması halinde dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
V. KARAR
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.