Esas No: 2022/1668
Karar No: 2022/5404
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1668 Esas 2022/5404 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalıya ait binanın kendi taşınmazına tecavüzlü şekilde inşa edildiğini iddia ederek elatmanın önlenmesi ve kâl istemiyle dava açmıştır. Birleştirilen davada ise dahili davalılar taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil istemiştir. Mahkeme asıl davanın kabulüne ve kısmi kâl ile birleştirilen davanın reddine karar vermiştir. Ancak davacı vekilinin temyizi sonucu Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesi, asıl davanın kâl istemi nedeniyle reddedilmesinin hatalı olduğunu belirterek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Sonuç olarak, davacı-birleştirilen davada davalı vekilinin temyiz itirazı kabul edilerek hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: -
None
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACI-BİRLEŞTİRİLEN DAVADA
DAVALILAR-BİRLEŞTİRİLEN DAVADA
DAVACILAR : ... vd.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26/03/2014 gününde, birleştirilen davada davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 12/06/2015 gününde verilen dilekçeler ile asıl davada elatmanın önlenmesi ve kâl, birleştirilen davada temliken tescil istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 16/11/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-birleştirilen davada davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 396 ada 36 parsel sayılı taşınmazın davacıya ait olduğunu, 396 ada 27 parsel sayılı taşınmazın maliki olan davalı ...'a ait binanın davacı taşınmazına tecavüzlü olacak şekilde inşa edildiğini ileri sürerek, davalının elatmasının önlenmesine ve yapının taşkın kısmının kâl'ine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili ve bir kısım dahili davalılar, davalı binasının teknik ölçümlere uygun olarak inşa edildiğini, yapı ve iskan ruhsatlarının mevcut olduğunu, binada kat mülkiyeti kurulduktan sonra bağımsız bölüm satın aldıklarını, iyi niyetli olduklarını, davacının arsasına tecavüz söz konusu ise ölçüm hatasından kaynaklanmış olabileceğini, bina yapılırken gerekli dikkat ve özenin gösterilmiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlar, tecavüzün bulunması halinde taşkın inşaata konu yerin bedeli belirlendiği takdirde davalının ödeme yapmaya hazır olduğunu, dahili davalılar da taşkın inşaat bulunduğu takdirde bağımsız bölümlerine düşen arsa payı bedelini ödeyeceklerini beyan etmişlerdir.
Birleştirilen dosya davacıları ve bir kısım dahili davalılar vekili, müvekkillerinin 396 ada 27 parselde bulunan binadaki bağımsız bölümlerini 2013 yılında devir aldıklarını, haksız müdahalenin bulunmadığını, dava konusu taşınmazların bulunduğu Ermenek ilçesinde uzun yıllar öncesine dayanan teknik hatalar nedeniyle sınır uyuşmazlıklarının yaşandığını belirterek asıl davanın reddini savunmuş, birleştirilen davada yapı değerinin arsa değerinden fazla olduğu iddiası ile temliken tescil kararı verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 02/03/2016 tarihinde asıl davanın kabulüne, fen bilirkişilerin 31/03/2015 havale tarihli rapor ve krokisinde T harfi ile gösterilen 4,01 m²'lik yerde davacı taşınmazına davalıların müdahalesinin men'ine, bu kısımda kalan binanın kâl'ine, birleştirilen davanın reddine karar verilmiş, davalı vekili ile bir kısım davalılar-birleştirilen davacılar vekili tarafından hükmün temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 08/07/2020 tarihli ilamı ile karar onanmıştır. Bir kısım davalılar-birleştirilen davacılar vekili karar düzeltme isteğinde bulunmuş, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda karar düzeltme isteminin kabulü ile onama kararının kaldırılmasına, asıl davada kâl isteminin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına 21/06/2021 tarihinde karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonuncunda mahkemece asıl dava yönünden davacı ...'ın davasının reddine, birleştirilen dava hakkındaki karar kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Hükmü davacı-birleştirilen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Asıl dava elatmanın önlenmesi ve kâl, birleştirilen dava taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteğine ilişkindir.
Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 21/06/2021 tarihli bozma ilamında da açıkça belirtildiği üzere, davacının 396 ada 36 parsel sayılı taşınmazına 25/03/2015 tarihli fen bilirkişileri raporunda gösterildiği gibi kırmızı renkli ve 4,01 m²'lik bölümde elatıldığı belirlendiği halde davacının elatmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-birleştirilen davada davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.