17. Hukuk Dairesi 2015/10102 E. , 2018/4636 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı .... Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının idaresindeki motorsiklete çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığını, tedaviye rağmen malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, 10.000,00 TL. kalıcı maluliyet tazminatı ve 30.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 15.10.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 54.120,30 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı.... Ltd. Şti. vekili, davaya konu kazaya karışan aracın maliki olan davalının aracını 12 aylığına dava dışı ... San. Tic. Ltd. Şti"ye kiraladığını, uzun süreli kiralama nedeniyle aracın işleteni sıfatı bulunmayan davalının zarardan sorumlu olmadığını, kazayı yapan sürücünün de kiracı şirketin çalışanı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu olduklarını, davacının kusur ve zarar ile maluliyeti ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının maddi tazminat isteminin, konusuz kalması nedeniyle reddine; manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı.... Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgöremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK"nun "işleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu" başlığını taşıyan 85. maddesi uyarınca; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı yasanın 3. maddesi gereğince işleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.
Somut olayda; trafik kazasına karışan 27 R 7816 plakalı araç, davalı.... Ltd. Şti. adına kayıtlı ise de, davalı ile davanın ihbar edildiği ... San. Tic Ltd. Şti. arasında 06.10.2012 tarihinde imzalanan "operasyonel filo şoförsüz araç edindirme sözleşmesi" hükümleri gereği, aracın 06.10.2012-06.10.2013 tarihleri için (12 aylığına) kiralanıp teslim edildiği, ihbar olunan Havkar Güvenlik Ltd. Şti"nin çalışanı olan davalı sürücü tarafından kazanın yapıldığı görülmektedir. Bu durumda, uzun süreli kiralama yoluyla aracı işletenin ihbar olunan ... San. Tic Ltd. Şti . olduğu sabit olduğundan, araç maliki olan davalı.... Ltd. Şti. hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, bu davalı bakımından da yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Davacı vekili, dava konusu kaza sonucu davacının yaralanmasından duyulan üzüntü nedeniyle, 30.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu, davacının cismani zarara uğraması nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının kazada tali kusurlu ve davalı sürücünün asli kusurlu olması, davacının kazadaki yaralanması nedeniyle %15 oranında sürekli işgöremez hale gelmesi nedeniyle oluşan zararın ağırlığı hususları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
3-Davacı taraf, dava dilekçesinde, davaya konu ettiği tazminatlar için olay tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, hüküm altına alınan manevi tazminat için, dava tarihinden itibaren faize karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Bu nedenlerle mahkemece; hüküm altına alınan manevi tazminata, kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
4-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı.... Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı.... Ltd. Şti. vekilinin, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı.... Ltd. Şti. vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı.... Ltd. Şti."ne geri verilmesine 07/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.