22. Hukuk Dairesi 2018/6470 E. , 2018/11570 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz olunan karar, 21.09.2016 tarihli ek karar ile davacının tavzih isteminin reddine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun hükmün tashihi başlıklı 304. maddesinde, "Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse,dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.
Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan Kanunun hükmün tavzihini düzenleyen 305. maddesi ise; "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.
Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez."düzenlemesini içermektedir.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesinde “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gös-terilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. ” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; işe iade talepli davada gerekçeli kararın davacı vekiline 05.05.2016 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesi gereğince ... Plaza Kat: 4 D: 23 Akdeniz/Mersin adresine tebliğ edildiği ve tebligat zarfı üzerinde komşu olarak ..."dan imzasız bilgi alındığının belirtildiği; aynı gerekçeli kararın davacı vekiline 08.09.2016 tarihinde ikinci kez tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekilince 08.09.2016 tarihli tebligattan sonra işe iade davasının kesinleştirilmesi için mahkemeden talepte bulunulmuş ve Mahkemece karar, ilk tebligat tarihi dikkate alınarak 13.05.2016 tarihi itibariyle kesinleştirilmiştir. Davacı vekilince ilk tebligatın usulsüz olduğu ileri sürülerek hükmün kesinleşme tarihinin tavzihi talebi Mahkemenin 21.09.2016 tarihli ek kararı ile reddedilmiş ve ek karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
05.05.2016 tarihli tebligatta komşu olarak adı geçen ... isimli kişinin, davacı vekilinin işyerinin önceki adresi olan ... adresine yapılan tebligatta da komşu olarak yer aldığı ve Dairemizce yapılan geri çevirme ve bozmadan sonra bu şahsın davacı vekilinin önceki işyerinin sahibi olduğu ve eski işyeri adresinin yanında işyerinin bulunduğu, gerekçeli kararın tebliğ edildiği adreste yapılan kolluk araştırmasında da böyle bir komşunun bulunmadığı açıklığa kavuşturulmuştur. Bu durumda; ..."nın, davacı vekiline 05.05.2016 tarihinde... adresinde yapılan tebligatta yazıldığı gibi komşu olmadığı ve böylelikle yapılan tebliğin usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Usulsüz tebliğin sonucu, belirtilen öğrenme tarihinin tebligat tarihi sayılmasıdır. Usulsüz tebliğe göre yapılan kesinleştirme kararı da usulsüz olup, davacının talebi kabul edilerek kararın 08.09.2016 tarihli ikinci tebligat tarihi dikkate alınarak kesinleştirilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tavzih talebinin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: 21.09.2016 tarihli ek kararın yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.