5. Ceza Dairesi 2014/1436 E. , 2014/4367 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 5 - 2013/70537
MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/11/2012
NUMARASI : 2012/65 Esas, 2012/301 Karar
SUÇ : Zimmet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Hükmün gerekçesinde ve 3. bendinde suça konu paranın belediyeye ödenmediği şeklindeki ibarelerin yazım hatası olduğu kabul edilmiş, Sulh Ceza Mahkemesince verilmiş olan tedbir kararına ilişkin olarak mahallinde her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüş, zararın ödettirilmesine hükmedilmiş olması karşısında katılan lehine nisbi vekalet ücretine de hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 07/05/2013 gün ve 2013/11-87; 2013/245 sayılı Kararında belirtildiği üzere şahsi hakka ilişkin olması nedeniyle açıkça temyiz edilmemesi halinde kazanılmış hakka konu olacağından bozma sebebi sayılmamış, bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
09/10/2001-11/11/2002 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığına CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı olarak hatalı şekilde 2011 olarak yazılması,
765 sayılı TCK’nın 202/4. maddesine göre ödettirilmesine karar verilecek zararın ödemeler düşüldükten sonra hesaplanacak ana para miktarı olduğu gözetilmeden, icra dosyasına konu harçlar, faiz, vekalet ücreti ve masraflar dahil alacak miktarı esas alınmak suretiyle, 24/03/2004 günlü dilekçedeki faiz talebi hakkında da karar verilmeksizin fazla ödetmeye hükmedilmesi,
Zararın tazminine karar verilmesi karşısında nisbi harca hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
765 sayılı TCK"nın 219/son maddesi gereğince memuriyetten müebbeten mahrumiyet cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, koşulları oluşmayan 765 sayılı TCK"nın 31. maddesi uyarınca hüküm kurulması ve anılan madde uyarınca ömür boyu kamu hizmetlerinden yasaklanmasına karar verilmesi gerektiği de nazara alınmadan ceza müddeti kadar hidematı ammeden yasaklanmasına hükmolunması,
765 sayılı TCK"nın 33. maddesi gereğince, Türk Medeni Kanununun 471. maddesi de gözetilerek, sanığın hapis halinin devamı süresince yasal kısıtlılık altında bulundurulmasına hükmolunması gerektiği gözetilmeden, ceza müddeti kadar kısıtlılık altında bulundurulmasına karar verilmesi,
Sanık müdafiin lehe hükümlerin uygulanması talebi karşısında, para cezasının taksitlendirilmesi hususunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeni bir yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün görüldüğünden, kararın başlığına “suç tarihi: 09/10/2001-11/11/2002” ibaresinin, hükmün 6. bendine “Sanığın hükmolunan adli para cezasını 647 sayılı Yasanın taksitlendirme ile ilgili 5. maddesi hükmünce birbirini takip eden aylık taksitler halinde ve 24 eşit taksitte ödemesine ve taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan miktarın sanıktan alınacağının, hapse çevrileceğinin ihtarına, ” cümlesinin ilavesi, hükmün 7.-8.-9. bentleri çıkarılarak yerlerine sırasıyla “765 sayılı TCK’nın 202/4. maddesi uyarınca bakiye 64.074 liranın suç tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödettirilmesine”, “765 sayılı TCK"nın 219/son maddesi gereğince memuriyetten müebbeten mahrumiyetine”, “765 sayılı TCK"nun 33. maddesi gereğince, Türk Medeni Kanununun 471. maddesi de gözetilerek, sanığın hapis halinin devamı süresince yasal kısıtlılık altında bulundurulmasına”, “Ödettirilmesine karar verilen zarar miktarı üzerinden hesaplanan 3.805 lira nispi harcın sanıktan tahsili ile hazineye irat kaydına,” cümlelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.