Esas No: 2006/17507
Karar No: 2010/3770
Karar Tarihi: 06.04.2010
Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma - Etkin Pişmanlık - Hırsızlık - İşyeri Dokunulmazlığını Bozmak - Uzlaşma - Zoralım - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2006/17507 Esas 2010/3770 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, işyeri dokunulmazlığını bozmak ve hırsızlık suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, dosyada yer alan bazı hususlardan dolayı temyiz itirazları kabul edilmiş ve karar bozulmuştur. Bunlar arasında, maddi değerlerin iadesi yerine mülkiyetinin devredilmesine karar verilmesi, uzlaştırma girişiminde bulunulmaması ve etkin pişmanlık hükümlerinin tartışılmaması yer almaktadır. Kararda belirtilen kanun maddeleri şu şekildedir:
- 5237 S. Türk Ceza Kanunu [ Madde 53 ]: Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma
- 5237 S. Türk Ceza Kanunu [ Madde 55 ]: Maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi durumları hakkında
- 5237 S. Türk Ceza Kanunu [ Madde 116 ]: Hırsızlık suçu
- 5237 S. Türk Ceza Kanunu [ Madde 168 ]: Etkin pişmanlık hükümleri
- 5271 S. Ceza Muhakemesi Kanunu [ Madde 253 ]: Cezada Uzlaşma Yolu ve Usulü
- 5271 S. Ceza Muhakemesi Kanunu [ Madde 254 ]: Mağdur ile Uzlaşma Yolu ve Usulü.
6. Ceza Dairesi 2006/17507 E., 2010/3770 K.
6. Ceza Dairesi 2006/17507 E., 2010/3770 K.
- BELLİ HAKLARI KULLANMAKTAN YOKSUN BIRAKILMA
- ETKİN PİŞMANLIK
- HIRSIZLIK
- İŞYERİ DOKUNULMAZLIĞINI BOZMAK
- UZLAŞMA
- ZORALIM
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 53 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 55 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 116 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 168 ]
- 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 253 ]
- 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 254 ]
"İçtihat Metni"
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanığın önceden kasıtlı suçtan hükümlülüğünün bulunması nedeniyle, hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa"nın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin, işyeri dokunulmazlığını bozma suçu yönünden uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla yapılan ince-lemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) Üst aramasında elde edilen ve adli emanete alınan elbise ile cep telefonlarının, suça konu para ile satın alındığının, sanığın anlatımlarıyla anlaşılması karşısında; anılan eşyanın bu şekilde iadesine, yakınanın rızası olup olmadığı sorularak, sonucuna göre, 5237 sayılı TCK"nın 168/4. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükümlerinin hırsızlık suçu yönünden tartışılması zorunluluğu,
2-) Kasten işlemiş olduğu suç nedeniyle mahkum olan sanık hakkında, işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCY"nin 53. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
3-) 5237 sayılı TCY"nin 55. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinde; w...Bu fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir" hükmüne yer verildiği, bu nedenle, el konulmuş olan maddi menfaatlerin suçun mağduruna iade edilebildiği veya iade edilebilme olanağının bulunduğu ya da suçun mağ-durunun belli olduğu durumlarda kazanç müsaderesine hükmetme olanağının bulunmadığı, bu durumda suçun mağdurunun, "kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan değeri", sanıktan talep etme hak ve olanağına sahip olduğu, özel hukuk davası yoluyla talep edebileceği, sanıktan elde edilen elbise ve cep telefonlarının hırsızlığa konu para ile alındığı gözetilmeden, elbise ve telefonların yakınana iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
4-) 5560 sayılı Yasa"nın 24 ve 25. maddeleri ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca işyeri dokunulmazlığını bozma suçu yönünden uzlaştırma girişiminde bulunulması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Recep savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 06.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.