Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/11554 Esas 2017/1432 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11554
Karar No: 2017/1432

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/11554 Esas 2017/1432 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, Hazine adına orman vasfıyla tespit edilen bir taşınmazı satın aldığını ve uzun yıllardır maik sıfatıyla kullandığını belirterek kadastro tespitin iptali ve taşınmazın kendisinin adına tescilini talep etmiştir. Mahkeme, dosyanın başka bir kadastro davası ile birleştirilmesine karar vermiş, ancak yapılan birleştirme kararının temyize konu edilemeyeceğine karar vermiştir.
Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK'nın 168. maddesi, 1086 sayılı HUMK'nın 48. maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2015/11554 E.  ,  2017/1432 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekilince istenilmekle, tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü.
    K A R A R


    Davacı vekili 04/12/2013 havale tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin kadastro tespiti ile Hazine adına orman vasfıyla tespit edilen ... ili, ... ilcesi, ... köyündeki ... ada ... numaralı parseli ..."den satın alındığını ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazın babasından kaldığını, her iki taşınmazı uzun yıllardır maik sıfatıyla kullandığını belirterek tespitinin iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
    Mahkemece aradaki hukukî ve fiili irtibat nedeniyle dava dosyasının ... Kadastro Mahkemesinin 2014/259 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, hükmü davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Orman kadastrosuna ilişkin inceleme yapılmamıştır.
    İncelenen dosya kapsamına göre, mahkemece verilen ve temyize konu edilen karar birleştirme kararı olup, 6100 sayılı HMK"nın 168. maddesi, (1086 sayılı HUMK"nın 48. maddesi) uyarınca aynı mahkemede görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme kararına karşı ancak asıl hükümle birlikte temyiz yoluna başvurulabileceği öngörüldüğüne göre davalı Hazinenin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/02/2017 günü oy birliği ile karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.