Esas No: 2009/5489
Karar No: 2010/3584
Karar Tarihi: 01.04.2010
Etkin Pişmanlık - Kazanç Müsaderesi - Konut Dokunulmazlığını Bozma - Müsadere - Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2009/5489 Esas 2010/3584 Karar Sayılı İlamı
Özet:
6. Ceza Dairesi tarafından verilen karara göre, suçlu tarafından işlenen hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçu nedeniyle sanık hüküm giymiştir. Ancak, mahkeme bazı hatalar yapmıştır. Bunlar arasında, altınların satılarak alınan cep telefonlarının sanıktan alınması ve kazanç mülkiyetinin geri alınması için mağdurun rızasının alınmamış olması, maddi menfaatin geri alınamaması koşulunun yerine getirilmemiş olması, suçun mağdurunun belli olduğu durumlarda kazanç hükümlerinin uygulanamayacağı konusunda yanlış anlamaya neden olan unsur ile konut dokunulmazlığını bozma suçunun yağma suçu tarafından işlendiği sonucuna varmanın yanıltıcı olduğu yer almaktadır. Bu nedenlerle, sanığın temyiz itirazı yerinde görülmüştür ve hüküm kısmen bozulmuştur.
5257 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 55. maddesi kazanç müsadere koşullarını, 116. maddesi hırsızlık suçlarını, 149. maddesi yağma suçlarını, 168. maddesi ise tahribat ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarını düzenlemektedir.
6. Ceza Dairesi 2009/5489 E., 2010/3584 K.
6. Ceza Dairesi 2009/5489 E., 2010/3584 K.
- ETKİN PİŞMANLIK
- KAZANÇ MÜSADERESİ
- KONUT DOKUNULMAZLIĞINI BOZMA
- MÜSADERE
- YAĞMA
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 55 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 116 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 149 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 168 ]
"İçtihat Metni"
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu"nun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Suça konu altınların bozdurulmasından elde edilen para ile satın alınan cep telefonlarının, sanık ve annesinin anlatımlarıyla kendilerinden alınarak adli emanete alındığının anlaşılması karşısında; kısmi iade nedeniyle yakınandan rızası sorularak, 5237 sayılı TCK"nın 168/4. maddesinin uygulama koşullarının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-5237 sayılı TCY"nin 55. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinde; "...Bu fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir" hükmüne yer verildiği, bu nedenle, el konulmuş olan maddi menfaatlerin suçun mağduruna iade edilebildiği veya iade edilebilme olanağının bulunduğu ya da suçun mağdurunun
belli olduğu durumlarda kazanç müsaderesine hükmetme olanağının bulunmadığı, bu durumda suçun mağdurunun, "kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan değeri", sanıktan talep etme hak ve olanağına sahip olduğu, yakınanı belli olan ve yağma suçunun konusunu oluşturan ziynet eşyalarının toplam tutarının özel hukuk davası yoluyla talep edilebileceği, sanık ve annesinden elde edilen cep telefonlarının yağma suçunun konusunu oluşturan ziynet eşyalarının bozdurulmasından elde edilen para ile alındığı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK"nın 55. maddesine yanlış anlam verilerek, telefonların yakınana iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
3-5237 sayılı Yasa"da yağma eyleminin konutta işlenmesi suçun nitelikli hali olarak düzenlendiğinden, yağma suçunun anılan Yasa"nın 149/1-d maddesi kapsamında gerçekleştirildiği durumda, ayrıca konut dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulamayacağının gözetilmemesi
Bozmayı gerektirmiş, sanık Hasan savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen istem gibi (BOZULMASINA), 01.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.