14. Ceza Dairesi 2016/7450 E. , 2016/8623 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Sanıkların atılı suçlardan mahkûmiyetlerine, suça sürüklenen çocuğun beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyeti ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümlerin sanıklar ile suça sürüklenen çocuk müdafileri tarafından temyiz edilmesi ve sanıklar müdafilerince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, 14.12.2016 Çarşamba saat 09.30’a duruşma günü tayin olunarak sanıklar müdafilerine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hakimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekaletnamelere dayanarak sanık ... adına gelen Av. ... ile Av. ... ve ibraz ettiği yetki belgesine dayanarak sanık ... adına gelen Av.... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanıklar ... ve ... haklarında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanıklar müdafileri temyiz layihalarını açıklayarak savunmalarda bulunup müvekkilleri haklarındaki hükümlerin BOZULMASINI istediler.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanıklar müdafileri savunmalarına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 28.12.2016 Çarşamba günü saat 09:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Suça sürüklenen çocuk hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesi gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın itiraz kanun yoluna tâbi olup temyizinin mümkün olmadığı ve anılan kararın mahallinde merciince incelenerek itirazın reddedildiği anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk müdafiin anılan karara yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince Reddiyle, incelemenin sanıklar haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümler ile suça sürüklenen çocuk hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 28.08.2015 tarihli raporunda, mağdurede hafif-orta derecede zeka geriliği saptandığı, kendisinde mevcut olan zeka geriliğinin hekim olmayanlarca anlaşılamayabileceği ancak yakın çevresinde yaşayanlar ile kendisini tanıyanlarca ve tekrarlayan görüşmelerle anlaşılabileceğinin belirtildiği ve dosya kapsamında göre sanıklar ile suça sürüklenen çocuğun, onbeş yaşını tamamlamakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan mağduredeki zeka geriliğini bildiklerine dair dosyaya yansıyan yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakla, sanıkların eylemlerinin TCK"nın 104/1, 234/3. maddelerinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması, suça sürüklenen çocuğun eyleminin ise TCK"nın 104/1. maddesinde yer alan reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar ve suça sürüklenen çocuk müdafilerinin temyiz itirazları ile sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.12.2016 tarihinde sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... yönünden oybirliğiyle, sanık ... yönünden üyeler ... ile Üye ..."ın karşı oyları ve oyçokluğuyla karar verildi. 20.12.2016 tarihinde verilen işbu karar 28.12.2016 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde sanıklar müdafilerinin gıyaplarında tefhim olundu.
KARŞI OY:
İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 28.08.2015 tarihli raporunda, mağdurede hafif-orta derecede zeka geriliği saptandığı, kendisinde mevcut olan zeka geriliğinin hekim olmayanlarca anlaşılamayabileceğinin ancak yakın çevresinde yaşayanlarca, kendisini tanıyanlarca ve tekrarlayan görüşmelerle anlaşılabileceği belirtilmesi, mağdure ile sanık ..."in olaydan önce birçok kez buluşup görüştüklerini ifade etmeleri ve mesaj tutanakları karşısında, sanık ..."in mağdurede bulunan zeka geriliğini bilmesi gerektiği kanaatiyle sayın çoğunluğun, sanık ... yönünden vermiş olduğu kararlara katılmıyoruz.