MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : Sanık ... hakkında TCK"nın 156, 62, 50, 51 maddeleri uyarınca erteli mahkumiyet
Sanık ... hakkında beraat


Bedelsiz senedi kullanma suçundan sanık ..."ın mahkumiyetine, sanık ..."in beraatine ilişkin hükümler katılan vekili ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların birlikte işlettikleri araç kiralama şirketinden katılana araç kiraladıkları ve teminat senedi aldıkları, sonrasında kira bedelini tahsil ettikleri halde senedi iade etmeyerek icra takibi başlattıkları ve atılı suçu işledikleri iddia edilen olayda;
1)Sanık ... hakkındaki beraate dair katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın aksi ispat edilemeyen savunmaları, diğer sanığın beyanı, senette alacaklı olan kişinin Arasat olması, icra takibinin Arasat tarafından başlatılması, ödeme emri, senet fotokopisi, oluş ve tüm dosya kapsamına göre sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü kuşkudan uzak, somut ve kesin delil bulunmadığından beraate dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkındaki mahkumiyete dair katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Her ne kadar tebliğnamede katılan vekilinin temyizinin yalnızca sanık ... hakkındaki beraat hükmüne yönelik olduğu kabul edilmiş ise de; temyiz dilekçesi kapsamına göre katılanın temyizinin sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik de olduğu kabul edilip tebliğnamedeki düşünceye bu yönden iştirak edilmeyerek ve ayrıca sanık müdafiinin yüzüne karşı 21/11/2013 tarihinde tefhim olunan karara karşı süresi içerisinde 25/11/2013 tarihinde süre tutum dilekçesi vermiş olması nedeniyle, temyiz talebinin reddine dair 16/12/2013 tarih, 2012/942 esas ve 2013/1047 karar sayılı ek karar kaldırılarak sanık müdafiinin temyizinin süresinde olduğu kabul olunarak yapılan incelemede:
Sanığa yüklenen bedelsiz senedi kullanma suçu hakkında, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince yeni düzenlemeye göre uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 02/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.