Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma değişen suç vasfıyla muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/13477 Esas 2019/3262 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/13477
Karar No: 2019/3262
Karar Tarihi: 02.04.2019

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma değişen suç vasfıyla muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/13477 Esas 2019/3262 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2017/13477 E.  ,  2019/3262 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma (değişen suç vasfıyla muhafaza görevini kötüye kullanma)
    HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK"nın 289/1, 62, 52, maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm O yer Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Karar duruşmasında sanık ve sanık müdafii varmış gibi tutanak düzenlenmiş ise de, duruşma başlarken yapılan yoklama ve kararın sonunda sanığın olmadığının belirtildiği, bu şekilde duruşma tutanağının düzenlenmesinde mahkemenin hatalı davrandığı dikkate alınarak; kararın sanığın yokluğunda verildiği ve gerekçeli kararın kendisine tebliği üzerine süresinde temyiz dilekçesi verdiği kabul edilerek yapılan incelemede;
    Sanığın, katılan bankadan çektiği taşıt kredisi nedeniyle araç rehni akdi imzaladığı ve trafik kaydına rehin şerhi düşüldüğü halde aracın parçalarını eksilterek değerini düşürdüğü ve bu durumun yapılan fiili haciz sırasında ortaya çıktığı, sanığın böylece atılı suçu işlediği iddia edilen olayda;
    Sanığın, üzerinde rehin şerhi bulunan aracın kredi taksitlerini ödemeyerek parçalarını söktüğü ve kaza yaptığına dair savunmasını doğrular belgeler sunmadığı, haciz tutanağı ve bilirkişi raporuna göre değerinin çok azaldığı, rehin şerhinin amacı gereği kredi ödemeleri yapılmaz ise banka tarafından rehne dayalı icra takibi yapılabileceği için sanığın araca kasten zarar vermeme yükümlülüğünün bulunduğu nazara alındığında, atılı suçtan mahkumiyetine dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiş, sanığın eylemini banka ile yaptığı yazılı rehin akdi sonrası gerçekleştirmesi ve kanunda rehinli mal ile ilgili de bu suçun işlenebileceğinin belirtilmesi, ayrıca aracın mülkiyetinin sanığa ait olması karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, O yer Cumhuriyet savcısının ve sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanığın rehnedilen malın sahibi olması sebebiyle 5237 sayılı TCK"nun 289/1-2. cümlesine göre tayin olunan cezadan indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.