Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanunun 294. maddesinin ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" ve aynı Kanunun 301. maddesinin ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanığın temyiz isteminin zararı gidermek için süre verilmediğine yönelik olduğu belirlenerek anılan sebebe yönelik yapılan incelemede; Oluş ve dosya içeriğine göre, sanığın olay tarihinde müştekiye ait işyerinden 3.000 TL para, iki adet cep telefonunu çaldığı şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın 28.02.2018 tarihli oturumda alınan beyanında, zararı gidermek için süre istediğini ancak kimsesi olmadığı için gideremediğini, tahliye olursa ödeyebileceğini, aksi takdirde ödemesinin mümkün olmadığını belirttiği anlaşılmakla, sanık hakkında koşulları oluşmadığından TCK"nın 168. maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığı, bu itibarla Bölge Adliye Mahkemesince hırsızlık suçundan verilen istinaf isteminin esastan reddine dair karar hukuka uygun bulunduğundan, sanık ..."nın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA, 13/09/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.