19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3816 Karar No: 2016/14801 Karar Tarihi: 15.11.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/3816 Esas 2016/14801 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/3816 E. , 2016/14801 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili hakkındaki davalı tarafından başlatılan icra takiplerinin kesinleştiğini, icra takibine konu edilen bonolardaki imzaların davacıya ait olmadığından dolayı borçlu olmadıklarının tespitini,icra takiplerinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini,maaşından kesilen paranın istirdatını ve % 20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı hakkında başlatılan icra takiplerinin kesinleştiğini, davalının senetleri ciro yolu ile aldığını,açılan takiplerin usule ve hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini ve %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, takibe konu bonolar altındaki imzaların davacının eli ürünü olmadığının ... Raporu ile tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve tarafların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, bonolara dayalı menfi tespit davası olup,davacı vekili dava konusu bonolardaki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını ileri sürmüştür. Mahkemece alınan 16.11.2015 tarihli ... raporunda bonoların keşide tarihinden sonraki belge asılları incelenerek imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği bildirilmiştir. Oysa ki anılan rapor mukayese belgeler açısından yeterli incelemeyi içermemektedir. Bu durumda, davacının bonoların keşide tarihinden önceki dönemlerde yetkili merciler önünde attığı imza örneklerini içeren belgelerin asılları getirtilerek bonolarda davacıya atfen atılan imzaların davacıya ait olup olmadığı konusunda yeniden bilirkişi raporu alınması gerekirken, bu hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.